22. Hukuk Dairesi 2016/14093 E. , 2016/15469 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan işverence feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar Dairemizin 19.03.2015 tarih, 2013/35727 esas, 2015/11032 karar sayılı kararı ile bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonrası, bozma kapsamı dışında bırakılan hususlar hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer alacak kalemleri bakımından davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dosya içeriğine göre sorun bozma üzerine verilen kararda bozma dışında kalan hususlarda yeniden hüküm kurulup, kurulmayacağıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının; hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini, tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri, hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini, hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını, gerekçeli kararın yazıldığı tarihi, içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir.
Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılması bu kısımların bağımsız bir şekilde onandığını göstermez, hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır.
Bozma kararı üzerine önceki hüküm tamamen ortadan kalkar. Bu sebeple bozma kararından sonra mahkemece 6100 sayılı Kanun"un 297. maddesinde belirtilen unsurları içeren yeni bir karar verilmek zorundadır.
Somut olayda, mahkeme tarafından hükmüne uyulan bozma kararı doğrultusunda fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacakları hakkında verilen karar doğru olmakla birlikte bozma kapsamı dışında bırakılan kıdem tazminatı bakımından bozma öncesi olduğu gibi ve açıkça hüküm kurulması gerekirken karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi hatalıdır.
3-Taraflar arasındaki diğer sorun, hüküm altına alınan yıllık izin ücretinin miktarı konusundadır.
Yıllık izin ücreti bozma öncesinde, 793,49 TL olarak hüküm altına alındığı ve anılan alacağın miktarı konusunda bir bozma yapılmadığı halde, bu konuda davacı lehine oluşan usuli kazanılmış hak gözetilmeden, alacağın 739,49 TL olarak hüküm altına alınması hatalı olup kararın bu sebeplerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.