2. Hukuk Dairesi Esas No: 2008/10158 Karar No: 2009/12081
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2008/10158 Esas 2009/12081 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2008/10158 E. , 2009/12081 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Bulanık Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ :04.04.2008 NUMARASI :Esas no: 2008/20 Karar no:2008/54
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. (TMK m.166/3) Taraflar, boşanma konusundaki anlaşmalarını yazılı bir metin şeklinde de dosyaya sunabilecekleri gibi, sözlü olarak da kararı verecek mahkemede bizzat açıklayabilirler. Bu durumda sözlü açıklamanın hakim tarafından duruşma tutanağına yazdırılarak eşlere imzalatılması zorunludur. (HUMK.m.151/5) Somut olayda; duruşma tutanağındaki anlaşma beyanında tarafların imzaları bulunmadığından Türk Medeni Kanununun 166/3. maddeye göre boşanma kararı verilemez. Mahkemece bu durumun taraflara açıklanması, tarafların tutanağı imzalamaktan kaçınmaları halinde; Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi çerçevesinde delillerin sorulup işlem yapılması gerekirken yazılı şekilde Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşanmaya karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.22.06.2009 (Pzt.)
MUHALEFET ŞERHİ
Hükmü temyiz eden davalı temyiz dilekçesinde, anlaşmalı boşanma kararına esas teşkil eden 04.04.2008 günkü oturumdaki beyanının doğruluğunu kabu etmektedir. Tutanağın sahteliği yönünde de bir iddiası yoktur. Temyiz eden davalının da kabulünde olan beyanlara göre Türk Medeni Kanununun 166/3 madde koşulları gerçekleşmiştir. Karardan sonra davalının anlaşmalı boşanmadan feragatının mümkün olmadığı da dairemizin yerleşik içtihadıdır. İçeriği taraflarca inkar edilmeyen hakim huzurundaki ikrarların, sırf imza noksanı nedeniyle geçersiz sayılması ve hükmün bu nedenle bozulması şeklinde oluşan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.