10. Hukuk Dairesi 2016/5412 E. , 2016/15248 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, ödeme emri ve haczin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Asıl borçlu dava dışı limited şirketin, sorumlu müdürü olması nedeniyle maaşına konulan haczin ve ödeme emirlerinin iptali için açılan işbu davada, mahkemece davanın kabulü ile 1997-1998-1999 tarihleri arası döneme ilişkin prim borçlarına ait ödeme emirlerinin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26. maddesi uyarınca; "Hâkim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Aynı Kanunun 294-301 maddelerinde ise mahkeme kararlarının nasıl olması gerektiği belirlenmiştir. Bu düzenlemelere göre Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür. Kanunun 297. maddesinin (2). fıkrasında “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükümleri öngörülmüş olup, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması, zorunludur.
Belirtilen açıklamalar nazarında dava dosyası incelendiğinde, davacının hangi ödeme emirlerinin iptalini talep ettiği dosya kapsamına göre net değildir. Ayrıca mahkemece 1997-1998-1999 tarihleri arası döneme ilişkin prim borçlarına dair ödeme emirlerinin iptaline şeklinde karar verilmiş ise de, ödeme emirleri numarası belirtilmediğinden hangi ödeme emirlerinin iptal edildiği dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. O halde mahkemece, öncelikle davacının talebi net olarak açıklattırılmalı (ödeme emri numarası), maaş haczine ilişkin evraklar getirtilip talep edilen ödeme emri ile ilişkisi irdelenmeli ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.