Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1736
Karar No: 2020/7850
Karar Tarihi: 26.11.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/1736 Esas 2020/7850 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2017/1736 E.  ,  2020/7850 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.10.2015 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen hükmün tashihi talebi üzerine dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; tashih talebinin reddine dair verilen 22.02.2016 tarihli ek kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında noterde yapılan 02.10.2006 tarihli satış vaadi sözleşmesi uyarınca davalının, Tunceli ili, Mazgirt ilçesi, İslam Mahallesi, 124 Afet Konutları 18/2 adresinde kain afet konutu niteliğindeki bağımsız bölümü 20.000,00TL bedelle müvekilline satmayı vadettiğini, satış bedelinin nakden ve peşinen ödendiğini, ancak davalının tapuyu devretmeye yanaşmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini, olmadığı taktirde satış bedeli olarak ödenen 20.000,00TL"nin sözleşme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, tapunun kendisine 15.06.2012 tarihinde devredildiğini, daha öncesinde ise devir yasağı bulunduğundan tapuyu davacıya devredemediğini, bu nedenle kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Fer"i müdahil ..., 17.02.2014 tarihli dilekçesi ile davalının eşi olduğunu, dava konusu satış vaadi sözleşmesini yeni öğrendiğini, eşinin taşınmazı 20.000TL bedelle satmış ise de bu bedelin düşük olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulü ile davaya konu satış vaadi sözleşmesi uyarınca Tunceli, Mazgirt, İslam Mahallesi, 124 Afet Konutları 18/2"de kayıtlı kat mülkiyetine tabi bağımsız bölümün davalı adına tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş; taraflarca temyiz edilmeyen hüküm 01.10.2014 tarihinde kesinleşmiştir.
    Davacı vekili, 28.10.2015 havale tarihli dilekçesi ile satış vaadine konu ana taşınmazın sözleşmenin yapıldığı tarihten sonra imar uygulamasına tabi tutularak 268 ada 3 parsel numarasını aldığını, 05.06.2012 tarihli kat mülkiyeti tesisi işlemiyle de 18. Blok 2 No"lu bağımsız bölümün oluşturulduğunu, hükümde ise taşınmazın satış vaadi sözleşmesinde yer aldığı şekliyle gösterilmesi nedeniyle tapuda infaz işleminin gerçekleştirilemediğini belirterek hükmün tavzihini talep etmiştir.
    Mahkemece, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 22.02.2016 tarihli ek karar ile; davacı vekilinin tavzih talebinin, yeniden keşif, bilirkişi incelemesi, vb. yargılama faaliyetlerini gerektirdiğinden HMK"nın 305. maddesi gereğince reddine karar verilmiş; ek karara karşı, davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
    6100 sayılı HMK"nın 304. maddesi uyarınca, hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar mahkemece re"sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir.
    Somut olaya gelince; davacı vekili, dava konusu ettiği ve mahkemece keşif icra edilerek yargılaması yapılan taşınmazın, Tunceli ili, Mazgirt ilçesi, Yeni Mahalle, 268 ada 3 parselde kain 18. Blok 2 No"lu bağımsız bölüm olduğunu belirterek hüküm fıkrasında, dava konusu taşınmazla ilgili olarak yer alan adres bilgilerinin tapu kaydında yer alan bilgilere göre düzeltilmesini talep ettiğinden ve düzeltilmesi istenen bu hususun yeni bir yargılamayı gerektirmeyen, yazı ve maddi hatadan kaynaklanan bir durum olduğu anlaşıldığından mahkemece, davacı vekilinin tashih talebinin kabulü ile hüküm fıkrasında dava konusu taşınmazla ilgili olarak yer alan bilgilerin taşınmazın tapu kaydında yer alan bilgilere göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş; bu nedenle ek kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkemenin 22.02.2016 tarihli ek kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi