Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Mahkemece taraflara 25.09.2007 tarihli oturumda tanık listesi ile delillerini bildirmeleri için 20 gün kesin süre verilmiştir. Davalı tarafın delil listesini 23.10.2007 tarihinde verdiği kesin mehile uymadığı anlaşılmakta ise de, davalıya verilen kesin mehilde tanıklar için davetiye ve tanık ücreti gösterilmediğinden, kesin mehil sonuç doğurmaz. Gerçekleşen bu durum karşısında davalı tanıkları da dinlenerek delillerin birlikte değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Temyize konu hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.   22.06.2009 pzt.
                                                               
KARŞI OY
Mahkemece;  25.9.2007 tarihli oturumda taraf vekillerine verilen  20 günlük kesin süre;   “tüm delillerini ve tanık listesini yazılı olarak ibraz etmeleri” hususundadır.  Kesin süreye ilişkin bu ara kararında,  süreye uyulmamasının sonucu anlatılmış, taraf vekilleri bu konuda uyarılmıştır.  Duruşma bu sebeple 6.11.2009 gününe bırakılmıştır. Ara kararı tanıkların çağrılmalarına  ve çağrı  masraflarına  ilişkin  bir emri içermemektedir. Münhasıran delil ve tanık listesi verilmesine dair olan  ara kararı,  tanıkların çağrılmalarına ilişkin  bir muamele yapılmasını  ihtiva etmediğine göre, bunun gerektirdiği masrafın  gösterilmemiş olması  ara kararını geçersiz kılmaz. Tanık listesi süresi içinde verildiğinde, bildirilen bu tanıkların duruşmaya çağrılmalarının gerektirdiği giderlerin mahkeme veznesine tevdii için ilgili tarafa ayrıca süre verilmesi usulen imkan dahilindedir. (HUMK. md.414) Davalı vekili, tanık listesini, tanınan kesin süre içinde mahkemeye ibraz etmemiştir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 159. maddesi gereği, yasanın belirttiği sürelerle hakimin kesin olarak bildirdiği süreleri geçiren taraf,  bu hakkını yitirir.(HUMK. m.163)  Aynı Kanunun 166. maddesi gereğince, kesin önelle son bulan hakkın yeniden kullanılması, yasal koşulların varlığı halinde eski hale getirme kararıyla mümkündür. Kesin süreyi geçiren davalı vekilin eski hale getirme isteği  de bulunmamaktadır. Kesin süre geçirildikten sonra 23.10.2007 tarihinde verilen tanık listesinde bildirilen tanıkların dinlenmemiş olmasında  bir usulsüzlük  bulunmamaktadır. İşin esasının incelenmesi gerekir.  Açıklanan nedenle, sayın çoğunluğun  eksik incelemeye dayanan bozma düşüncesine katılmıyoruz