Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/17062
Karar No: 2016/9672
Karar Tarihi: 1.11.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/17062 Esas 2016/9672 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/17062 E.  ,  2016/9672 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalı borçlu ...’ün alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı sekiz taşınmazdan üçünü 17.8.2005 tarihinde oğlu davalı ...’e, üçünü diğer oğlu davalı ...’e, ikisini de 1/2 hisse oranında davalılar ...ve ...’e hibe ettiğini belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiş; 8.5.2012 tarihli dilekçesi ile davalı ...’ün 3.9.2011 tarihinde vefat ettiğini mirascısı ...’ün davaya dahil edilmesini talep etmiş, 21.9.2011 tarihli duruşmada dava konusu taşınmazların davalı borçlunun ölmesi nedeniyle çocukları olan davalılar adına miras payları oranında tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı borçlu ..., davacı eşi ile 28.11.2005 tarihinde boşandığını, üç çocuğu olduğunu, ölmeden taşınmazlarını çocukları arasında eşit olarak paylaştırdığını, eldeki davanın oğlu ...’ün baskısı ile açıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... ve ..., davacı anneleri ile davalı babalarının 2005 yılında boşandığını, üç kardeş olduklarını, anneleri davacının taşınmazlarını kardeşleri ...’e, babalarının da kendilerine hibe ettiğini, eldeki davanın ...’in baskısı ile açıldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Dahili davalı ..., davacının davasını kabul ettiğini bildirmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma toplanan delillere göre, dava konusu hibe işlemlerinin muvazaalı olduğu, mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı kanaatı ile davanın İİK’nun 277 ve
    devamı maddeleri gereğince kabulüne dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/1171 Esas 2011/1138 Karar sayılı ilamında belirtilen mirasçılara miras payları oranında tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, takip konusu alacağın davacı ile borçlu arasında 2004 yılında başlayan şiddetli geçimsizlikten kaynaklanan ve 7.7.2005 tarihinde açılan boşanma davası sonucu hükmedilen 1.500 TL maddi 1.000 TL manevi tazminat alacağına ilişkin olmasına, iptali istenen tasarrufların takip konusu borçtan sonra 17.8.2005 tarihinde yapılmış olmasına, 3.708,52 TL üzerinden 15.9.2008 tarihli kat’i aciz belgesinin düzenlenerek sunulmuş olmasına ve davanın beş yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmış olmasına göre davalılar ... ve ...’ün aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
    Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm
    işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
    İİK’nın 283/I maddesine göre de davacı iptal davası sabit olduğu takdirde bu davaya konu teşkil eden mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve davanın konusu taşınmazsa davalı 3.kişinin üzerindeki kaydın tashihine mahal olmadan o taşınmazın haciz ve satışını istiyebilir.
    Dava koşulları yönünden dosya incelendiğinde, davacının alacağının 7.7.2005 tarihinde açılan boşanma davası sonucu hükmedilen 1.500 TL maddi 1.000 TL manevi tazminat alacağına ilişkin olduğu, iptali istenen tasarrufların takip konusu borçtan sonra yapıldığı, borçlu hakkındaki takibin 29.5.2007 tarihinde kesinleştiği 3.708,52 TL üzerinden 15.9.2008 tarihli kat’i aciz belgesinin düzenlendiği, kat’i aciz belgesinin düzenlenmesinden sonra 16.10.2008 -24.11.2010 tarihleri arasında icra dosyasına 440,00 TL ödeme yapıldığı davacının bakiye alacağının 3.268 TL olduğu, davanın süresi içinde açıldığı dolayısıyla dava ön koşullarının gerçekleştiği, dava konusu tasarrufların borçlu ile oğulları arasında yapılmış olması nedeniyle İİK’nun 280/1 madde gereğince iptale tabi olması nedeniyle davanın kabulüne dava konusu 17.8.2005 tarihli tasarrufların davacının dava konusu 2007/1509 sayılı takip dosyasındaki bakiye 3.268 Tl alacağı ile sınırlı olarak iptaline, davacıya 3.268 TL alacağı ile sınırlı olarak dava konusu taşınmazlar üzerinde cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmesi gerekirken, dava konusu hibe işlemlerinin muvazaalı olduğu, mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı kanaatı ile davanın İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince kabulüne dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/1171 Esas 2011/1138 Karar sayılı ilamında belirtilen mirasçılara miras payları oranında tapuya tesciline karar verilmesi doğru görülmemiştir. Zira dava muris muvazaasına dayalı iptal istemine ilişkin olmayıp tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    3-Takip konusu alacak miktarı iptali istenen tasarrufların değerinden daha düşük olduğundan 3.268 TL
    alacak miktarı üzerinden karar ilam harcı ve aynı miktar üzerinden davacı yararına vekalet ücreti takdiri gerekirken 54.245 TL olan tasarruf değeri üzerinde fazla karar ilam harcı alınması ve davacı yararına vekalet ücreti takdir edilmemesi; ayrıca dahili davalı ...’ün kabul beyanı da gözönünde bulundurularak karar ilam harcı ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması isabetli görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ...’ün yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 nolu ve 3 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün adı geçen davalılar yararına, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ... ile davacıya geri verilmesine 1.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi