4. Ceza Dairesi 2013/10679 E. , 2014/37107 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre ve adli emanetteki bıçağın müsaderesi ile ilgili herhangi bir hüküm kurulmamış ise de, mahkemece zamanaşımı içerisinde karar verilmesi mümkün görülerek dosya görüşüldü:
12.05.2011 tarihli duruşmada şikayetçi olduğunu bildiren müşteki ..."na CMK"nın 238/2. maddesi uyarınca davaya katılmak isteyip istemediği sorulmamış ise de, temyiz dilekçesinin içeriğinin katılma istemi niteliğinde olduğu kabul edilerek, anılan Kanunun 237/2. maddesi gereğince suçtan zarar gören şikayetçinin katılan sıfatıyla kabulüne karar verilerek, temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
1-Sanık ... hakkında katılan ..."na karşı hakaret, sanıklar ..., ... ve ... hakkında katılan ..."na karşı yaralama suçlarından verilen kararlara karşı yalnızca itiraz yolu açık ve dolayısıyla yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirilmesinin gerekli bulunduğu,
Anlaşıldığından, katılan ..."nun, temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
2-Sanıklar ... ve ... hakkında katılan ..."na karşı hakaret suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyizde,
Eylemlere ve yükletilen suçlara yönelik katılan ..."nun, temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
3-Sanık ... hakkında katılanlar ..., ... ve ... ve Ümran Gülçiçek"e karşı hakaret suçu ile katılan ..."e karşı yaralama suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyizde ise,
Sanığa yükletilen hakaret ve yaralama eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Sanığın, birden fazla katılana karşı hakaret suçunu işlemesi nedeniyle TCK"nın 43. maddesi uygulanmamış ise de, karşı temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
a)5237 sayılı TCK"nın 53/1-(c) maddesinde yer alan hak yoksunluğunun süresi ve kapsamı açısından anılan Kanun maddesinin 3. fıkrası hükmünün gözetilmemesi,
b)Sanığın doğrudan ve kesin nitelikteki para cezasından ibaret geçmiş hükümlülüğünün tekerrüre esas alınması,
Kanuna aykırı, sanık ..."nun temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktaları, 5237 sayılı TCK"nın 53/1-(c) maddesinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindekilerle sınırlı olmak üzere koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması ve hüküm fıkralarındaki tekerrür uygulamasına ilişkin bölümlerin çıkartılması biçiminde DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümler, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 25/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.