(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2011/13104 E. , 2012/1423 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Hor kullanma nedeni ile tazminat
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı hor kullanma nedeni ile tazminat davasına dair karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar Okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık, hor kullanma tazminatına ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre davalılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalılar ... ve ..."in temyiz itirazlarına gelince; davalıların, davacı ... ve davalı ... Otomotiv Paz. Araş. Kiralama San. Tic. Ltd. Şti arasındaki 01.01.2007 tarihli 10 yıl süreli kira akdini müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık hor kullanmadan kaynaklanan zararlardan kefillerin sorumlu tutulup tutulamayacağına ilişkindir. Borçlar Kanunu"nun 484. maddesi ve Yargıtay"ın 12.4.1944 tarih 14/13 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre kefaletin yazılı şekle tabi olacağı ve kefilin sorumluluğunun muayyen bir meblağla sınırlı tutulması gerektiği öngörülmüştür. Yasanın bu hükmü kefaletin geçerlilik koşullarındandır. Her ne kadar sözleşmenin 11. maddesinde "kefilin kira ilişkisi devam ettiği müddetçe tüm borçlardan kiracı gibi sorumlu olacağı" ibaresi varsa da yasanın açıklanan buyurucu bu hükmü gereğince kefilin sorumlu olacağı muayyen miktar açıkça gösterilmediğinden kefaletin kira parasına ilişkin kısmı dışındaki hükümleri geçersizdir. Bu nedenle kefil olan davalıların hor kullanmadan doğan alacaklardan sorumlu tutularak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
3-Davalılar vekilinin yargılama giderine yönelik temyiz itirazlarına gelince, mahkeme tarafından yapılan ikinci keşif gideri davalılar tarafından karşılanmış olmasına rağmen, davacı tarafından yapıldığı kabul edilerek, davalılardan alınarak, davacıya verilmesine karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda 2 ve 3 no"lu bentlerde açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 06.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.