20. Hukuk Dairesi 2014/4874 E. , 2014/7712 K.
"İçtihat Metni"...
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 31.05.2013 günlü hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... vekili Av. ..... ve fer"i katılan ... vekili Av. ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 16.09.2014 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davacı ... vekili Av. ... ..., fer"i katılan ... vekili Av. ..., . Yönetimi vekili ... geldi, diğer taraftan....vekili Av. ... geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü;
K A R A R
...3402 sayılı Kanunun 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek 4 maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmalarında, 156 ada 1, 2, 3 ve 5 parsel sayılı taşınmazlar orman niteliğiyle, 156 ada 4 parsel sayılı taşınmaz tarla niteliğiyle beyanlar hanelerinde ...Belediyesince bu yerlerin planının yapılacağı, kamu yararına düzenleme yapılacağı, halkın kullanımına açılacağı” belirtilerek ... adına tespit edilmişler ve 10.06.2010 ilâ 12.07.2010 tarihleri arasında ilân edilmişlerdir.
Davacı ..., 12.07.2010 hâkim havale tarihli dilekçesi ile; dava konusu 156 ada 1, 2, 3, 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların, ceddinden intikalen geldiği ve 50 yıldır zilyetliğinde bulunduğundan Belediye adına yapılan tesbitlerin iptali ile kendi ve mirasçılar adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davacı ... vekili, 08.07.2010 hâkim havale tarihli dilekçe ile; dava konusu 156 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların, 12.06.1986 tarihli adi satış senetleri, emlak vergi kayıtları ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tesbitlerin iptali ve vekil edeni adına tescilini istemiştir.
Davacı Hazine vekili 26.11.2010 tarihli dilekçe ile; dava konusu 156 ada 1, 2, 3, 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların kullanıcısı bulunmadığından, davalı Belediye adına beyanlar hanesinde bulunan şerhin silinmesi, çekişmeli 1, 2, 3 ve 5 parsel sayılı taşınmazların niteliğinin tarla olarak düzeltilmesini istemiştir.
... vekili yargılama sırasında ibraz ettiği 22.08.2011 tarihli dilekçe ile, 28.09.2005 tarihli adi satış sözleşmesi ile davacı ..."dan 40 dönüm taşınmazın zilyetliğini ve mülkiyetini satın aldığından davacı ... yanında fer"i katılan olarak davaya katılmıştır.
Yargılama sırasında, davacı-davalı ... vekilinin 17.05.2011 hâkim havale tarihli dilekçesi ile,...Yönetimine husumet yaygınlaştırılmış, davacı ... 01.06.2012 tarihli keşif tutanağındaki beyanı ile dava konusu 156 ada 4 ve 5 sayılı parsele ilişkin talebinin bulunmadığı, sehven dava dilekçesinde itirazlı parsel olarak gösterdiğini belirtmiştir.
...
Mahkemece tüm davalar birleştirildikten sonra, davacı ..."nın davasının kısmen kabulüne, dava konusu 156 ada 3 parsel sayılı taşınmazın zeytinlik niteliğiyle... adına tesciline, beyanlar hanesinde “ 3 yıldır ... kullanımındadır, içerisindeki zeytin ağaçları da ..."ya aittir” şerhinin verilmesine, 156 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazların tesbit gibi tesciline, 156 ada 4 ve 5 sayılı parsellere ilişkinh davasının feragat nedeniyle reddine, dava konusu 156 ada 4 ve 5 parselin tesbit gibi tesciline,
Davacı Hazinenin davasının kısmen kabulüne, dava konusu 156 ada 1, 2, 3, 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların beyanlar hanesinde geçen “... Belediyesince bu yerlerin planının yapılacağı, kamu yararına düzenleme yapılacağı, halkın kullanımına açılacağı” şerhinin iptaline, davacı Hazinenin diğer taleplerinin reddine,
Davacı ..."un davasının reddine, dava konusu 156 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili ve fer"i katılan ... vekili tarafından duruşma istemli olarak 156 ada 4 ve 5 sayılı parsellere, Hazine vekili tarafından 156 ada 3 sayılı parsel ve 156 ada 1, 2, 5 parsellerin niteliğine ilişkin duruşma istemsiz ve Orman Yönetimi tarafından 156 ada 3 sayılı parsele ilişkin duruşma istemsiz temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın mülkiyetine ve kullanım durumuna itiraza ilişkindir.
Dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde, 3116 sayılı Kanuna göre 1953 yılında yapılan orman tahdidi bulunmaktadır. Daha sonra 6831 sayılı Kanuna göre yapılıp itirazsız yerlerde 12.03.1981 ilâ 12.03.1982 tarihleri arasında ilan edilen, itirazlı yerlerde ilan ilân edilmediğinden kesinleşmeyen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması ile 6831 sayılı Kanuna göre 1989 yılında yapılıp 19.02.1991 ilâ 19.08.1991 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen aplikasyon, 1744 sayılı Kanuna göre yapılan 2. madde uygulaması incelemesi ve karar bağlanması ve 3302 ve 3373 sayılı Kanunlarla değişik 2/B madde uygulaması çalışması bulunmaktadır.
1) Orman Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi sonucu; Hazine vekilinin 17.05.2011 hâkim havale tarihli dilekçesi ile, Orman Yönetimine husumet yaygınlaştırıldığı, Orman Yönetimi tarafından harç yatırılmak suretiyle davaya katılınmadığı veya ayrı bir dava açılmak suretiyle çekişmeli taşınmaza ilişkin talebinin olmadığından, eldeki davada taraf sıfatının bulunmadığı anlaşılmakla, temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Davacı ... vekili ile davacı ... yanında davaya fer"i katılan ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi sonucunda; Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, adi satış senedi ve emlak vergi kayıtlarına dayanarak dava konusu 156 ada 4 ve 5 sayılı parsellerin kadastro tesbitine itiraz etmiş, ..."da 22.08.2011 tarihli dilekçe ile davacı ..."dan çekişmeli taşınmazın zilyetliğini ve mülkiyetini satın aldığı iddiasıyla davacı ... yanında fer”i katılan sıfatı ile davaya katılmıştır. Oysa, davacı ... tarafından, dava konusu taşınmazın zilyetliğinin 28.09.2005 tarihinde fer"i katılan ..."a devir ve teslim edildiği belirtilmiş, ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 1993/230 Esas - 1995/123 Karar sayılı dosyası arasında alınan müşterek bilirkişi raporunda da taşınmazın imar - ihya görmediği ve zilyetliğin bulunmadığı belirlenmiştir.
Dava ehliyeti; kişinin, bizzat veya vekili aracılığıyla bir davayı davacı veya davalı olarak takip etme ve usulî işlemleri yapabilme ehliyeti olup bir hakkı dava etme yetkisi (dava hakkı), kural olarak, o hakkın sahibine aittir (İstisnalar için örnek: ..., kamu yararının bulunduğu durumlarda bazı hukuk davalarını açabilmesi). Yani dava konusu şey üzerinde kim veya kimler hak sahibi ise, davayı da bu kişi veya kişilerin açması gerekir. Davayı açabilmek için gerekli sıfat, dava konusu şey üzerinde hak sahibi olan kişiye aittir.
3402 sayılı Kadastro Kanununa 5831 sayılı Kanunla eklenen ek madde 4 uyarınca, dava hakkı taşınmaz üzerinde kullanım hakkı ve muhdesadı bulunan kişiye aittir. Davacı ..."un, davalı taşınmaz üzerinde anılan kanun hükmü uyarınca kullanım hakkı bulunmadığı, bu neviden hakkını fer"i katılan ..."a devir ve teslim ettiğini belirtmesi ve bu hususta davacı ile fer"i katılan arasında uyuşmazlık da bulunmadığı, HMK 68 ve devamı maddeleri uyarınca, fer”i katılanın, yanında katıldığı tarafın yararına olan iddia veya savunma vasıtalarını ileri sürebileceği; onun işlem ve açıklamalarına aykırı olmayan her türlü usûl işlemlerini yapabileceği ve hükmün davanın taraflarına ilişkin olarak verildiği gözönüne alındığında davacı ... ve yanında fer"i katılan ..."ın davada davacı sıfatının bulunmadığı anlaşıldığından, temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
-3-
2014/4874 - 7712
3) Hazine vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Davacı Hazine tarafından orman niteliğiyle tesbit edilen dava konusu 156 ada 1, 2, 3 ve 5 parsel sayılı taşınmazların niteliği ile beyanlar hanesindeki ... adına olan belirtmeye, yine tarla niteliğiyle tesbit edilen 156 ada 4 parsel sayılı taşınmazın ise beyanlar hanesindeki ... adına olan belirtmeye yönelik olarak dava açılmış, yargılama sonucunda ise 156 ada 3 parselin niteliği zeytinlik olarak düzeltildikten sonra, niteliğine itiraz edilen 156 ada 1, 2 ve 5 parsel sayılı diğer taşınmazların niteliği konusunda araştırma yapılmadan tesbit gibi tescil kararı verilmesi usûl ve kanuna aykırı olduğu gibi, yine 156 ada 3 sayılı parsele ilişkin olarak da davacı ..."nın kullanımının bulunduğuna ilişkin yapılan araştırma ve inceleme de hükme yeterli değildir. Şöyle ki; çekişmeli 156 ada 3 parsel sayılı taşınmaz içindeki zeytin fidanlarının tesbit tarihinden önce bulunup bulunmadığı resmi belgelerde araştırmak suretiyle kesin olarak belirlenmemiş, 156 ada 1, 2 ve 5 parsel sayılı taşınmazların niteliğine itiraz edildiği halde, uzman bilirkişiler aracılığıyla vasıfları araştırılmamıştır.
Ayrıca, 156 ada 4 sayılı parsele ilişkin olarak da infaza elverişli olacak şekilde hüküm tesis edilmemiştir. Şöyle ki; davacı ... ve davacı ..."nun davalarının reddine karar verildikten sonra tesbit gibi tescile karar verilmesi ile tesbit tutanaklarında ... yararına konulan şerhin tesciline karar verilmesi, yine Hazinenin davasının kısmen kabulüne karar verildikten sonra beyanlar hanesindeki belediye yararına verilen şerhin silinmesine karar verilmesi suretiyle birbiri iye çelişen ve infaza elverişli bulunmayan hüküm tesis edilmiştir. Kadastro hâkiminin infaza elverişli şekilde doğru sicil oluşturma yükümlülüğü bulunmaktadır.
Bu nedenle; mahkemece, tesbit tarihi itibariyle bulunan uydu görüntüleri, ortafoto haritaları, gizli memleket haritası ve hava fotoğrafları bulundukları yerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen ... Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli 156 ada 3 parsel sayılı taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmaz üzerinde bulunan zeytin fidanlarının kadastro tesbiti tarihinden önce bulunup bulunmadığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli; bu husus maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan resmî belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmeli ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Ayrıca, dava konusu 156 ada 1, 2 ve 5 parsel sayılı taşınmazların nitelik yitirdiğinden 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca orman sınırı dışına çıkarıldığı, bu hususun kesinleştiği gibi 6831 sayılı Kanunun 11. maddesi uyarınca da orman niteliğiyle tahsisinin de bulunmadığı, bu hususta Orman Yönetiminin davasının da olmadığı nazara alındığında niteliklerinin belirlenmesi ve belirlenen niteliğe göre tescil kararı verilmesi, çekişmeli 156 ada 4 sayılı parsele ilişkin olarak da açılan davalar sonucu infaza elverişli olacak şekilde tek tescil hükmü kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : 1) Yukarıda bir nolu bentde açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE,
2) İki nolu bentde açıklanan nedenlerle; davacı ... vekili ve fer"i katılan ... vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE,
3) Üç nolu bentde açıklanan nedenlerle; davacı ... temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz incelemesi duruşmalı yapılması nedeniyle 1.100.- TL vekâlet ücretinin davacı ... ve ..."dan alınarak .... verilmesine 16/09/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.