
Esas No: 2014/12223
Karar No: 2016/1307
5015 sayılı yasaya muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2014/12223 Esas 2016/1307 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 7 - 2012/203909
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/09/2011
NUMARASI : 2010/679 (E) ve 2011/654 (K)
SUÇ : 5015 sayılı yasaya muhalefet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1- Sanık A.. A.. yönünden;
UYAP ortamında yapılan sorgulamada, halen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında bulunan; YCBS Esas numarası 2015/162264 (Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/116 E. 2015/31 K.) sayılı dosyasındaki eylemin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek, Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.04.2014 tarih 2013/7-591 Esas-2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işlendikleri yer ve işlenme zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özelliklerin birlikte değerlendirilmesiyle eylemin TCK.nun 43. maddesi kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi için eldeki dosya ile anılan dosya birleştirilerek delillerin birlikte değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Sanık Y.. A.. yönünden;
a) Mahkemece temel cezanın belirlenmesindeki gerekçede, TCK.nun 61.maddesindeki bir kısım ifadeler yazılmış olmakla beraber, somut olayla ilişkilendirilebilecek hususiyetin bulunmadığı, özellikle kaçak eşyanın miktarı itibarıyla suç konusunun önem ve değerine göre, cezaların şahsiliği ve uygulamada birliğin sağlanması bakımından, benzer olaylarla mukayese edildiğinde, daha çok miktarda akaryakıt kaçakçılığı yapanlarla daha az miktarda kaçakçılık yapanlar arasında hakkaniyete uygun, adil bir ceza tayin edebilmek bakımından, 1377 litre akaryakıt kaçakçılığı yapan sanığın hapis cezası asgari hadden tayin edildiği halde, aynı gerekçe ile gün adli para cezasının teşdiden verilerek dosya içeriğine uygun düşmeyen ve yasal olmayan gerekçeyle asgari hadden uzaklaşılarak fazla miktarda ceza tayini,
b) Hapis cezası ile birlikte hükmolunan gün adli para cezasına, TCK nun 62. maddesi gereğince takdiri indirim uygulanırken 16.660 TL yerine 16.666 TL adli para cezası verilerek fazla cezaya hükmolunması,
c) Adli sicil kaydı olmayan sanığın savunmasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinden yararlanmak istediğini de beyan ettiği nazara alınarak, sanığa dava konusu eşyanın bilirkişi tarafından belirlenen Cif değeri esas alınarak gümrük idaresince hesaplanacak "eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı” olan miktarın kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunun 231/9 fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken “ ......atılı suçu işleyiş şekline, özelliğine, sanığın sabıkalı oluşuna ve kamu zararının karşılanmayışına binaen...” şeklindeki gerekçeye dayanılmak suretiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
d) 5237 sayılı TCK.nun 51. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; sanığın daha önce üç aydan fazla hapis cezası ile cezalandırılmamış olması ve (b) bendinde; suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç İşleyemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması koşulları getirilmiş olmakla, sabıkasız olan sanığın dosyaya yansıyan olumsuz davranışlarının neler olduğu gösterilmeden ".... atılı suçu işleyiş şekline, özelliğine, sanığın sabıkalı oluşuna ve kamu zararının karşılanmayışına binaen..." şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile hapis cezasının ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi,
e) 24.11.2015 günlü 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1.fıkrasının (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmesine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi,
3- Nakil aracı yönünden;
Dava konusu edilmeyen nakil aracının müsaderesine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanıkların müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK."nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04/02/2016 günü oybirliğiyle karar verildi.