13. Hukuk Dairesi 2017/2695 E. , 2020/3238 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-Turan Yıldız avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalılar ile imzalanan 16.08.2014 tarihli protokol başlıklı sözleşme ile davalı ..."ın maliki olduğu taşınmazın diğer davalı ..."a satımı konusunda simsarlık hizmeti sunduğunu, sözleşme ile davalı ...’un 6.000,00 TL, davalı ...’ın 10.000,00 TL ücret ödemeyi taahhüt ettiğini, taşınmazın satışı gerçekleştiği halde hakettiği ücretin ödenmediğini ileri sürerek şimdilik 6.000,00 TL"sinin davalı ..."tan, 10.000,00 TL’nin diğer davalı ..."dan olmak üzere toplam 16.000,00 TL"nin 16.08.2014 tarihinden itibaren bankaların mevduata uyguladığı en yüksek faiz oranı ile birlikte davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davalı ... açısından davanın kısmen kabulü ile 6.000,00 TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı Abdürrahim Bulut yönünden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, eldeki dava ile davalılardan ...’ın maliki olduğu taşınmazın satışına aracılık etmek üzere davalılar ile imzalamış olduğu 16.08.2014 tarihli sözleşmeye dayalı olarak haketmiş olduğu simsarlık ücretinin davalılardan tahsilini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiş; Mahkemece, davalı ... açısından davanın kısmen kabulü ile 6.000,00 TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan tahsiline, davalı Abdürrahim Bulut yönünden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Dava konusu 16.08.2014 tarihli protokol başlıklı sözleşmede; satıcı davalı ...’ın sahibi olduğu taşınmazın 230.000,00 TL bedelle alıcı davalı ...’a satışının kararlaştırıldığı, alıcının hizmet bedeli olarak 6.000,00 TL ödeme yapacağı, bu protokolün imzalanmasından sonra alıcının emlakı almaktan vazgeçmesi halinde ödediği kaparoyu geri almayacağı ve 10.000,00 TL tazminat ödeyeceği, satıcının emlakı satmaktan vazgeçmesi halinde verilen kaporayı iade edeceği ve 10.000,00 TL+hizmet bedeli kadar tazminat ödeyeceği öngörülmüştür. Dosya arasında mevcut tapu kaydının incelenmesinden taşınmazın 10.09.2014 tarihinde davalı ...’a devredildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar mahkemece, davalı ... yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; sözleşmede davalı ...’ın satıştan vazgeçmesi halinde ödeme yapması kararlaştırılmış olup, taşınmazın diğer davalıya devrinin yapılmış olması karşısında davalı ...’ın dava konusu sözleşmeden doğan bir borcu bulunmamaktıdır. Mahkemece, 16.08.2014 tarihli sözleşme hükümleri ile taşınmazın devrinin gerçekleştiği gözetilerek davalı ... hakkında açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davalı ...’ın sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı ... yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenle davalı ...’ın sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.