15. Ceza Dairesi 2014/12941 E. , 2017/11036 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK"nın 155/2, 52/2-4 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanıkların hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıkların, muşamba, plastik ve naylon mefruşat ticareti ile uğraşan katılana ait ... Ticaret isimli işyerinde pazarlama elemanı olarak çalıştıkları, katılanın rahatsızlanıp hastaneye yatması üzerine sanıkların, dükkandaki malları ayakkabıcılar sanayiinde tuttukları bir depoya katılandan habersiz olarak naklettikleri, söz konusu malları kendi adlarına sattıkları, tedavi sonrası iş yerine dönen katılanın, iş yerindeki mal miktarından ve hesaplardan şüphelenmesi üzerine yaptığı incelemede durumu farkettiği, bu sebeple sanıkları işten çıkardığı, sanıkların mal edindikleri miktarın bir kısmını daha sonra katılana iade ettikleri katılan ve tanık anlatımları, senet örnekleri ve CD çözümüne ilişkin bilirkişi raporu ile anlaşılmakla; eylemin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna dair kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Hükmün gerekçesinde, beyanlarına itibar edilen tanık anlatımlarının katılan ifadesini teyit ettiği ve birbirlerini tamamladığı, ifadelerine itibar edilmeyen tanık anlatımlarının ise oluşa uygun bulunmadığı belirtilmek suretiyle, hangi tanık anlatımına üstünlük tanındığının karar yerinde tartışıldığı ve sanıklar hakkında temel ceza belirlenirken “gerçekleşmiş zarar miktarı” dışında “suçu işleyiş biçimleri, suçların işlendiği yer ve zaman, sanıkların kastının yoğunluğu ve güttükleri amaç” şeklindeki yasal ve yeterli gerekçelerle alt sınırdan uzaklaşılmasında bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıklar müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 Sayılı TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlü hakkında 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerinin kullanılmasına ilişkin yasaklama hükmü uygulanamayacağı hususunun gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasında yer alan; 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17/05/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...