Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/6075
Karar No: 2019/4727

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/6075 Esas 2019/4727 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2018/6075 E.  ,  2019/4727 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ...köyü 301 parsel sayılı taşınmazın 19318/48636 hissesinin 10.11.1995 tarihi itibari ile maliki olduğunu, Orman Yönetimince açılan dava sonucu ... 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29/03/2012 tarih 2012/201 karar sayılı ilamı ile taşınmazın orman olduğu gerekçesi ile tapusunun iptaline karar verildiğini, ve 24/03/2014 tarihinde ilamın kesinleştiğini belirterek tapu kaydının iptali nedeni ile uğradığı zararın tazmini için fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak koşulu ile şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davacı 20.03.2015 tarihli dilekçesi ile, talep ettikleri tazminat miktarını biilirkişi raporu doğrultusunda 2.897.700,00 TL"ye artırmış ve 17/02/2016 tarihinde ıslah harcını da yatırmıştır
    Asli müdahil olarak davaya katılan ... 02.03.2016 tarihli dilekçesi ile davacının alacağının 175000,00 TL kısmının Beyoğlu noterliğinin 29/04/2015 tarih 10311 yevmiye sayılı devir sözleşmesi ile kendisine devredildiğini, davacı tarafça imzalanan temlik sözleşmesi ile alacağın kısmen kendisine temlik edilmiş olduğundan davacı yanında davaya katılmak istediğini, temlik sözleşmesi ile devredilen alacağın yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece; davacı ve temlik alan asli müdahilin Orman Yönetimine karşı açtıkları davanın pasif husumet yokluğundan reddine, davacının temlik ettiği tazminat miktarı düşüldükten sonra kalan 2.722.700,00 TL"nin dava tarihi olan 07/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ..."e verilmesine,
    Davacının, ...’a yaptığı temlik sözleşmesinin kapsamı dikkate alınarak 175.000 TL tazminatın temlik alanın davaya müdahil olduğu 02/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müdahil ...’a verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
    Dosya kapsamından tazminat istemine konu Pirinçci köyünde bulunan 48636 m2 yüzölçümü ve tarla vasıflı 301 parsel sayılı taşınmaz 1969 yılında yapılan kadastro sonucu dava dışı kişiler adına tescil edilmiş, davacı taşınmazın 1/2 payına 14/9/95"te satın alma yolu ile malik olmuş, sonra taşınmazdaki payının bir kısmını 3. kişilere satmış ve davacı adına taşınmazın 19318/48636 hissesi kayıtlı iken, taşınmaza 28.11.1995 tarihinde taşınmazın
    ormanla ilişkisi olduğuna dair şerh verildiği, 1/5/2007 tarihinde ise orman alanı içerisinde kaldığının yazıldığı, Orman Yönetimi tarafından açılan dava sonucu ... 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/356 E.- 2012/201 K. sayılı ilamı ile taşınmazın tapusunun iptaline ve orman vasfı ile tesciline karar verildiği, kararın 24/03/2014 tarihinde kesinleştiği, 07/04/2014 tarihinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
    Mahkemece dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğu kabul edilerek, emsal metoduna göre değer belirlenmesinde bir isabetsizlik yoktur.
    Ancak dava konusu taşınmaza ilişkin tapu iptal kararı 24/03/2014 tarihinde kesinleşmiş olup bilirkişilerce bu tarihin değerlendirme tarihi kabul edilmesi gerekirken dava tarihinin değerlendirme tarihi kabul edilmesi doğru görülmemiştir.
    Ayrıca bilirkişilerce somut emsal kabul edilen taşınmazların tamamı anonim ya da limited şirketlerine yapılan satışlar olup özel amaçlı satış olduklarından yanıltıcı sonuçlar doğurabileceği düşünülmemiştir.
    TMK’nın 1007. maddesine dayalı açılan davalarda taşınmazın değerini belirlemeye yönelik araştırmada Kamulaştırma Kanununda belirtilen hususlar dikkate alınacak olup, Kamulaştırma Kanununun kıymet takdir esaslarını belirten 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların değerinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur. Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
    Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmazlara yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazların, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili belediye başkanlığı ve tapu müdürlüğünden sorulmalı, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazların değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik ineceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 02/07/2019 günü oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi