Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.10.2011 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin men"i kal, karşı davada TMK uyarınca tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, karşı davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 02.05.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar-k.davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve kal, karşı dava TMK"nın 725. maddesi gereğince tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat istemlerine ilişkindir. Taraflar karşılıklı olarak davaların reddini savunmuşlardır. Mahkemece, asıl dava olan müdahalenin men"i ve kal talebi kabul edilmiş, karşı davada tazminat isteği kısmen kabul, kısmen reddedilmiştir. Hükmü, davalılar (karşı davacılar) vekili temyiz etmiştir. Somut uyuşmazlıkta, davacı (karşı davalı) Ö..G.. Lokantacılık Sanayi ve Tic. Ltd. Şti"ne ait ..ada ..parsel sayılı taşınmaza davalıların maliki olduğu aynı ada..ve..parsel sayılı taşınmazların tecavüzlü olduğu, bu tecavüzün 2008 yılında yapılan imar çalışmaları sonucunda 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca gerçekleştiği sabittir. Dosya arasındaki Ankara 6. İdare Mahkemesinin 2012/446 Esas sayılı dava dosyasına ilişkin belgeler incelendiğinde; davacılar A.. E.., G.. E.., E.. E.. ve Y.. E.. tarafından davalılar Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Gölbaşı Belediye Başkanlığı aleyhine davaya konu teşkil eden imar planının iptali hususunda dava açıldığı, görülmekte olan davanın davacısı şirketin bu davaya müdahil olup davanın halen derdest olduğu anlaşılmıştır. Görülmekte olan davada 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi gereğince oluşan elatmanın giderilmesi ve kal talebinin incelenebilmesi için buna dayanak teşkil eden imar planının halen ayakta olması gerekmektedir. Halbuki somut uyuşmazlıkta eldeki davanın davalıları tarafından açılan imar planının iptaline ilişkin idari yargıda görülen (Ankara 6. İdare Mahkemesinin 2012/446 Esas sayılı dava dosyası) derdest dava olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece idari davanın sonucu beklenerek oluşacak yeni duruma göre bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeden işin esasına girilerek hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar-k.davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 25.06.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.