17. Hukuk Dairesi 2014/9634 E. , 2016/9643 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
-K A R A R-
Davacı vekili, sürücü .... idaresindeki.... plakalı araç ile sürücü ..."nın sevk ve idaresindeki ... plakalı aracın çarpışması neticesinde ... plakalı aracın arkasında yolcu olarak bulunan davacının ağır derecede yaralandığını, kazada ..."nın kusuru bulunmadığını, davalı şirketin ...plakalı aracın zorunlu trafik sigorta şirketi olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında talebini 71.261,60 TL ye çıkarmıştır.
Davalı vekili, ....plakalı aracın davalı şirket tarafından sigortalı olduğunu, davalı şirketin sorumlu tutulabilmesi için sigortalının kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunun ispatı gerektiğini, kendilerine herhangi bir ihbarda bulunulmadığını, faizin başlangıcına itiraz ettiklerini, faizin yasal faiz olması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 1000 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ıslahla
arttırılan miktar olan 70.261,60 TL maddi tazminatın ıslah tarihi olan 09/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dava trafik kazası nedeniyle oluşan maluliyete ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Somut olayda ıslah sonucu toplam dava değeri 71.261,00 TL olup mahkemece bu miktarın tümü yönünden kabul kararı verilmiş olması karşısında, asıl alacağın ferisi niteliğinde olan faizin, türü ve başlangıcı yönünden davacı talebinin reddi nedeniyle davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru görülmemiştir.
2-2918 Sayılı..."nin 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları"nın B.2.b maddesi gereğince trafik sigortacısının zarar giderim yükümlülüğünün süresi, rizikonun ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya iletildiği tarihten itibaren 8 işgünü olarak belirlenmiştir. Bu sebeple usulüne uygun bir başvuru yapılıp yasada belirlenen süre dolmadan trafik sigortacısı bakımından alacağın muacceliyetinden ve dolayısıyla temerrüdünden söz edilemez.
Somut olayda davalı ... şirketine davadan önce başvuru yapıldığına dair bir iddia veya bu yönde bir belge bulunmamaktadır. Ayrıca trafik kazasına konu davalıya trafik sigortalı aracın, ticari kullanım niteliğinde kamyon olup ticari niteliği bulunduğu anlaşılmakla; uygulanabilecek faiz oranı da yasal faiz olmayıp talep doğrultusunda reeskont faizi olmalıdır.
Bu itibarla davalı ... şirketi yönünden hükmolunan tüm tazminat miktarı yönünden dava tarihinden itibaren reeskont faizine hükmetmek gerekirken, yazılı olduğu üzere dava ve ıslah tarihlerinden itibaren yasal faize hükmedilmiş olması doğru değil bozma nedeni ise de, yapılan yanlışlıların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 7. bendinin hükümden tümüyle çıkarılmasına,(2)nolu
bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan "1000 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi" ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine "71.261,60 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi" ibaresinin yazılmasına, hüküm fıkrasının 2. bendinin tümüyle hükümden çıkarılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 1.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.