Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4497
Karar No: 2019/4725

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/4497 Esas 2019/4725 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2018/4497 E.  ,  2019/4725 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, 20/02/2014 havale tarihli dava dilekçesi ile; davacıya ait ... köyü 265 ada 5 parsel sayılı taşınmazın, Orman Yönetimi tarafından açılan dava sonucunda, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/122-2004/115 E.K. sayılı kararı ile orman niteliğiyle ... adına tesciline karar verildiğini, Türk Medeni Kanununun 1007. maddesinde, tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan Devletin sorumlu olduğunun düzenlendiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100.000.-TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, daha sonra 03/12/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 1.629.854,68.-TL olarak ıslah etmiş, adli yardımdan yararlanması nedeniyle ıslah harcı yatırmamıştır.
    Mahkemece, davanın kabulüne, 1.629.854,68.-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle Dairenin 07/03/2017 tarih 2016/12959 E.- 2017/1904 K. sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; “Mahkemece çekişmeli taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek, dava tarihi itibarıyla emsal satış yöntemine göre hesaplanan değeri dikkate alınmak suretiyle karar verilmiştir.
    Kural olarak; 6098 sayılı Borçlar Kanununun 49. ve devamı maddesinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklanan tazmini sorumluluk, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte doğar ve zamanaşımı süresi başlar. 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesinde düzenlenen objektif (kusursuz) sorumluluk halinin varlığının kabulünde; tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararların karşılanması amacını güden Devletin tazmini sorumluğu ise; mülkiyetin sona ermesi veya mülkten yararlanma hakkına açık ve kesin müdahalenin gerçekleştiği; somut olayda, taşınmazın orman sınırı içinde kalması nedeniyle tapu kaydının iptali kararının kesinleştiği tarihte başlar. Bu durumda, taşınmazın makul ve gerçek değerinin saptanmasında dava tarihi değil, mülkiyet hakkına müdahalenin gerçekleştiği ve zararın doğduğu tarih esas alınmalıdır. Tazminat miktarı belirlenirken öncelikli konu, tapusu iptal edilen gayrimenkulün niteliğinin tespiti olup, arazi niteliğindeki taşınmaz; başka deyişle tarım alanlarında net gelir esas alınarak, arsa niteliğindeki taşınmazlar için ise emsal karşılaştırması yapılarak değer belirlenmelidir.
    Çekişmeli taşınmazın iptal edilen tapu kaydında cinsi tarla olarak belirtilmiş olup, belediye başkanlığından gönderilen yazıda, yalnızca belediye hizmetlerinden faydalandığı belirtilmiş, tapunun iptal edildiği tarihli imar planındaki konumu, meskun mahalde olup olmadığı, belediye hizmetlerinin hangisinden faydalandığı açıklanmamıştır. Keşif sırasında zapta geçen mahkeme gözlemine göre de; taşınmazda mıcır dökülü olup, yer yer kayalık ve palamut ağaçlı yer olduğu belirtilmiştir.
    Tapu kaydında tarla niteliğinde olan taşınmazın orman sınırı içinde kalması nedeniyle mahkemece, hükmen tapu kaydı iptal edildiğine göre; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11. maddesinde ve Kanunun ilgili yönetmeliğinde belirtilen yönteme göre ve ayrıca 11/03/1983 tarih, 1983/6122 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 17/04/1998 tarih ve 1996/3 E. - 1998/1 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararındaki ölçütler çerçevesinde; orman sınırı içinde kalması olgusunun taşınmazın değerine olan olumlu ya da olumsuz etkileri tartışılmalı, belediye hizmetlerinin hangisinden faydalandığı, tapunun iptal tarihinde imar planı içinde olup olmadığı, çevrede yapılaşma olup olmadığı araştırılmalı, arsa niteliğinde olduğu kabul edilirse; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden, benzer yüzölçümlü ve değerlendirme tarihine yakın tarihli satışları bildirmeleri için imkan tanınmalı, lüzumu halinde re"sen emsal araştırması ve bunların kayıtlarının celbi yoluna gidilmeli ve fen elemanı ile inşaat, bilirkişilerden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile taşınmaz başında yeniden keşif ve inceleme yapılarak rapor alınmalı, çevre parsellerden tazminat davasına konu olanların raporlarından yararlanılmalı, değerlendirme tarihi itibariyle dava konusu taşınmaz ile bilirkişi kurulunca emsal kabul edilecek taşınmazların, satışına ilişkin belgeler ilgili Tapu Müdürlüğünden; Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerleri de ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden istenmeli; taşınmazın arazi niteliğinde olduğu kabul edilirse, ziraat bilirkişilerden oluşturulacak kurul aracılığıyla net gelir yöntemine göre hesaplama yaptırılmalı ve değerlendirme tarihi itibarıyla, incelenen ürünlerin verim ve maliyet tabloları ilçe tarım müdürlüğünden getirtilerek rapor denetlenmeli, bu şekilde yapılacak incelemenin sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
    Bu şekilde araştırma, inceleme yapılmadan, ayrıca tapu iptali ve tescil kararının kesinleştiği tarih yerine, dava tarihine göre değer biçen yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmesi, doğru bulunmamıştır.” denilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu; davanın yapılan ıslah doğrultusunda kısmen kabulü kısmen reddi ile;
    - 548.533,00 TL tazminat bedelinin kabulüne; 100.000 TL"sinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte; 448.533,00 TL"sinin ise 03.12.2014 ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."den tahsili ile davacıya verilmesine,
    - 1.081.321,68TL fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesine göre açılan tazminat istemine ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, davacının adına kayıtlı bulunan taşınmazının tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde eldeki davayı açmasında ve arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu kullanılmak suretiyle, tapu iptal kararlarının kesinleştiği tarih esas alınarak değer biçilmesinde ve taşınmazın gerçek bedelinin TMK"nın 1007. maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı onama harcının davacıya yükletilmesine 02/07/2019 günü oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi