213 sayılı Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/5695 Esas 2016/7112 Karar Sayılı İlamı

21. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/5695
Karar No: 2016/7112
Karar Tarihi: 28.11.2016

213 sayılı Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/5695 Esas 2016/7112 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın sahte fatura kullanmak suçundan yargılandığını ve mahkum edildiğini belirtiyor. Ancak, sanık müdafiinin temyiz itirazları sonucunda, suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılıyor. Bu nedenle, hüküm BOZULUYOR ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bir durumda olduğu için sanık hakkındaki kamu davası gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle düşürülüyor. Kanun maddeleri: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/8, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 102/4 ve 104/2, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9. maddeleri.

21. Ceza Dairesi 2016/5695 E. , 2016/7112 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 sayılı Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet

5271 sayılı CMK’nun 231/8-son cümlesi hükmü uyarınca, 01.05.2003 olan suç tarihinden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 09.06.2009 tarihine kadar bazı kesintilerle, her seferinde yeniden dava zamanaşımı süresinin işlediği, bu tarihten sonra denetim süresi içinde işlenen kasıtlı suçtan dolayı verilen ve kesinleşen mahkumiyet hükmü nedeniyle ihbar üzerine dosyanın yeniden ele alındığı, böylelikle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 09.06.2009"dan itibaren deneme süresi içinde işlenen ikinci suçun suç tarihi olan 20.07.2011"e kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “sahte fatura kullanmak suçunun” yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK"nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının (durma süreleri hariç), suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK"nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 28.11.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.