Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/7894
Karar No: 2012/5174
Karar Tarihi: 04.06.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/7894 Esas 2012/5174 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Tapu iptali ve tescil davası olarak açılan bu davada, taşlık niteliği ile tescil harici bırakılan 83.141 m2 yüzölçümlü taşınmazın vekil edeni adına tapuya tescil edilmesi istenmiştir. İlaveten, ıslah dilekçesi ile yüzölçümü 15.470 m2 artırılarak 98.611 m2'nin tescili talep edilmiştir. Davalı Hazine vekili, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, zilyetlik yoluyla iktisabının mümkün bulunmadığını belirterek davanın reddi savunmuştur. Davalı Köy Tüzel Kişiliği ise, dava konusu taşınmazların davacının zilyetliğinde bulunduğunu bildirmiştir. Mahkeme, kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne hükmetmiş ve taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Ancak, uyuşmazlık konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu, imar-ihya işlemlerinin tamamlanarak ekonomik amaçlı zilyetliğin bulunması gerektiği belirtilmiş ve davacı lehine kazanma koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddi gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi hükmü uyarınca bozulmasına karar verilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri HUMK'nun 428. maddesi, HUMK'nun 388/4. (HMK'nun 297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleridir.
8. Hukuk Dairesi         2011/7894 E.  ,  2012/5174 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    Halil Kılıç ile Hazine ve Keberli Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Şanlıurfa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 18.10.2011 gün ve 19/582 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, imar-ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle dava dilekçesinde mevki ve hudutlarını belirttiği, kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan 83.141 m2 yüzölçümlü taşınmazın vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. 08.07.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile dava konusu taşınmazın yüzölçümünü 15.470 m2 artırarak 98.611 m2"nin tescilini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, tescil konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ve zilyetlik yoluyla iktisabının mümkün bulunmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
    Davalı Köy Tüzel Kişiliğini temsilen köy muhtarı, dava konusu taşınmazların uzun yıllardır davacının zilyetliğinde bulunduğunu bildirmiştir.
    Mahkemece, kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile teknik bilirkişilerin düzenlediği rapora ekli krokide A harfi ile gösterilen 98.611,65 m2"lik yüzölçüme sahip taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlık konusu taşınmaz 1975 yılında yapılan tapulama çalışmaları sonucunda "taşlık" niteliğiyle tespit dışı bırakılan bir yerdir. Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olan bu nitelikteki bir taşınmazın zilyetlik yoluyla kazanılabilmesi için emek ve masraf harcanmak suretiyle, imar-ihya işlemlerinin tamamlanarak tarıma elverişli hale getirilmesi, imar ihya işlemleri tamamlandıktan sonra kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesiyle iktisabı mümkün olup, bu zilyetliğin de ekonomik amaca uygun bir biçimde gerçekleşmesi gerekmektedir.
    Mahallinde yapılan keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklar davacı tarafından dava tarihinden 25-30 yıl evvel dava konusu taşınmazlardaki taşların toplanmak suretiyle imar ve ihya edilip tarla haline getirildiğini, halen de taşların toplanmaya devam edildiğini, bu şekilde 20 yılı aşkın süre ile arpa buğday ekmek suretiyle zilyet bulunduğunu ifade etmişler, aynı keşifte hazır bulunan Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Öğretim üyesi Y.Doç.Dr ..., Jeoloji Mühendisi ve Orman Mühendisi Bilirkişiler dava konusu taşınmazın % 5-10 eğimli, toprak sığ derinlikte profilli (25-30 cm), üst ve alt toprak siltli tın bünyeli, %25-30 oranında taşlılık problemi bulunduğunu, tabanında kireç taşlarının yer aldığını, mevsimsel aşırı yağışların oluşması durumunda taşkınlara müsait ve üçüncü dereceden deprem bölgesinde bulunduğunu açıklayarak 6. Sınıf arazi olduğunu bildirmişlerdir. Az yukarıda değinildiği gibi dava konusu taşınmaz, taşlık niteliği ile tescil harici bırakılan yerlerden olup, anılan yerlerde, imar-ihyanın tamamlanmasından sonra ekonomik amaca uygun bir biçimde geçen kazanmayı sağlayan zilyetliğin bulunması halinde iktisap mümkündür. Davacının taşınmazı arpa, buğday ve benzeri hububat ekmek suretiyle tarım arazisi niteliği ile tasarruf ettiği, yerel bilirkişi ve tanıklarca bildirilmiş ayrıca, halen taşınmazda taşların ve kayaların toplanmaya devam edildiği de beyanlarında yer almıştır. Ziraatçı uzman bilirkişi tarafından dosyaya sunulan rapor kapsamı ile keşif sırasında çektirilen fotoğraflar ve yerel bilirkişi ile tanık beyanları, birlikte değerlendirildiğinde, taşınmazlarda imar-ihyanın tamamlanmadığı, taşlılığın hakim olduğu saptanmıştır. Bu nitelikteki bir yerde ekonomik amaçlı hububat tarımı yapılamaz.
    Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan, bilirkişilerin vasıflandırdığı arazi yetenek sınıflandırmasına göre 6. Sınıf arazilerin zilyetlikle kazanılabilmesi için imar ve ihyası; uygun amenajman, gübreleme, yüzey akış kontrolü, tohum aşılaması yapılarak sağlanabilir ve ancak çayır ve mera olarak kullanılabilir (Prof Dr. Mahmut Yüksel, Toprak Etüt ve Haritalama, Ankara Üniv. Ziraat Fak. Yayınları). Bu belirlemeler karşısında davacı yararına kazanma koşulları oluşmadığı, imar ve ihyanın henüz tamamlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
    Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle ve 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi hükmü uyarınca BOZULMASINA, HUMK.nun 388/4. (HMK.nun 297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunabileceğine 04.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi