14. Hukuk Dairesi 2016/19083 E. , 2020/7837 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 04/05/2010 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit ve istirdat talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14/07/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve katılma yoluyla davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, 07/06/1998 tarihinde vefat eden muris ....l"in terekesinin borca batık olduğunu ileri sürerek bu hususun tespiti ile mirasın hükmen reddine, müvekkillerinin Erzurum 3. İcra Müdürlüğünün 2007/11 Esas sayılı takip dosyası nedeniyle davalıya bir borcu olmadığının tespitine, sorumlu olmadıkları borç nedeniyle müvekkili ..."in maaşından kesilen 9.746,00-TL"nin davalı kurumdan istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacıların murisinin terekesinin borca batık olduğunun ve davacıların Erzurum 3. icra müdürlüğünün 2007/11 Esas numaralı takip dosyasından dolayı bir borcu olmadıklarının tespiti ile davacı ..."den tahsil edilen 9.746,00-TL"nin davalıdan alınarak davacı ..."ye verilmesine, davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden 9.966,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.
Hükmün temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin "03.12.2012 tarih 2011/14803 Esas- 2012/28925 Karar sayılı ilamı ile, Davacıların borçlu olmadıklarının tespiti ve istirdat talebi konusundaki talepleri yönünden nispi harç ikmal ettirildikten sonra bu davadan tefriki ile mirasın hükmen reddi davasının sonucunun beklenilmesi’’ gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyularak istirdat ve menfi tespit davası yönünden dosyanın tefrik edilmesine karar verilmiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda mahkemece, davanın kabulü ile, davacıların Erzurum 3. İcra Müdürlüğünün 2007/11 Esas sayılı takip dosyası nedeniyle davalıya bir borcu olmadığının tespitine, davacı ..."den tahsil edilen 9.746,00-TL"nin davalıdan alınarak davacı ..."ye verilmesine, davalıdan 9.966,00 TL nispi vekalet ücretinin alınarak davacı yana verilmesine karar verilmiştir.
Davalı ... vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 24/10/2014 tarih ve 2013/20828 Esas, 2014/19168 Karar sayılı ilamı ile; " istirdat davasında davacı lehine istirdadına hükmedilen miktar üzerinden harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken mahkemece icra dosyasındaki toplam borç miktarı üzerinden hesaplama yapılarak davalı aleyhine fazla vekalet ücreti ve harca hükmedilmesinin doğru olmadığı’’ gerekçeleri ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda mahkemece, davacıların mirasın hükmen reddine ilişkin taleplerinin kabul edilerek hükmün kesinleşmiş olmasından dolayı menfi tespit davasının konusuz kaldığı gerekçesi ile bu talep açısından karar verilmesine yer olmadığına, davacı ..."den tahsil edilen 9.746,00-TL"nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına;davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesap ve takdir olunan 1.800,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine; karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili ve katılma yoluyla davacılar vekili temyiz etmiştir.
1) Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekilinin tüm davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2) Davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
6100 sayılı HMK’nin 326. maddesinde hüküm verilirken kanunda yazılı haller dışında yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği belirtilmiştir. HMK’nin 323/ğ maddesi uyarınca avukatlık ücreti de yargılama giderleri arasındadır.
Somut olayda, Mahkemece davanın niteliği gereği davalı-alacaklının, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmediği, bilmesinin mümkün olmadığı, yapılan yargılama sonrasında terekenin borca batık olup olmadığına karar verildiği, eldeki davanın mirasın hükmen reddi davasının sonucuna ilişkin bir dava olduğu göz önünde bulundurularak yargılama giderlerinden davalının değil davacıların sorumlu tutulması ve davacılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır; ancak, davalı aleyhine hüküm kurulduğundan davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi doğru görülmemiş ise de, bu durum kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle, davalı vekilinin tüm davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte yazılı nedenlerle; davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm sonucunun 4. maddesinin hükümden çıkartılmasına, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve DEĞİŞTİRİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.