Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/9396
Karar No: 2020/8129
Karar Tarihi: 25.06.2020

Hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/9396 Esas 2020/8129 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi         2019/9396 E.  ,  2020/8129 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hakaret
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    KARAR

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1- Dosyada mevcut CD içeriği dikkate alındığında, Jandarma ihbar hattını arayan sanığın, hakaret niteliğindeki sözleri Astsubay Kasım Yıldırım’ı hedef alarak söylediğinin anlaşılması ve bu eyleme ilişkin Ordu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 19/09/2014 tarih, 2014/5224 numaralı soruşturma dosyasıyla kovuşturma yapılmasına yer olmadığı kararı verilmesine karşın, müşteki ...’na yönelik hakaret niteliğinde herhangi bir ifadesi bulunmayan sanık hakkında beraat yerine hatalı değerlendirmeyle mahkumiyet hükmü kurulması,
    2- Kabule göre de;
    Tekerrüre esas alınan önceki mahkumiyetin, seçenek tedbire ilişkin olması karşısında, sanık hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanık ... ...’nin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 25/06/2020 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

    (Muhalif Üye) (Muhalif Üye)

    KARŞI OY

    Sanık ... hakkında 28/05/2014 tarihinde işlediği hakaret suçundan Ordu 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/03/2015 tarihli ve 2014/672 E. 2015/351 K. sayılı Kararıyla;

    • Türk Ceza Kanununun 125/3-(a) maddesi gereğince 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına,
    • Türk Ceza Kanununun 62/1 maddesi gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,
    • Türk Ceza Kanununun 50, 51 ve CMK 231. maddelerinin uygulanmasına yer olmadığına,
    • Türk Ceza Kanununun 58/6-7 maddeleri gereğince 1. Kez mükerrirlere özgü infaz rejiminin tatbikine,
    • Türk Ceza Kanunun 53.maddesi gereğince hak yoksunluğuna; yargılama giderine hükmedilmiştir.
    Kararın süresi içinde sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 25/06/2020 tarihli ve 2019/9396 Esas, 2020/8129 sayılı Kararıyla oy çokluğu ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Yüksek Dairenin söz konusu kararının, sanık hakkında verilen mahkûmiyet kararının onanması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun düşüncesine iştirak edilememiştir.
    Malumları olduğu üzere, 5237 sayılı TCK’nın “hakaret” başlıklı 125. maddesinde; “Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi gerekir.”, “Mağdurun belirlenmesi” başlıklı 126. maddesinde ise “Hakaret suçunun işlenmesinde mağdurun ismi açıkça belirtilmemiş veya isnat üstü kapalı geçiştirilmiş olsa bile, eğer niteliğinde ve mağdurun şahsına yönelik bulunduğunda duraksanmayacak bir durum varsa, hem ismi belirtilmiş ve hem de hakaret açıklanmış sayılır” hükümleri yer almaktadır.
    Ceza Genel Kurulu’nun 14/10/2008 gün ve 170-220 sayılı kararında da belirtildiği üzere; hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin şeref, haysiyet ve namusu, toplum içindeki itibarı, diğer fertler nezdindeki saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Somut bir fiil ya da olgu isnat etmek veya sövmek şeklindeki seçimlik hareketlerden biri ile gerçekleştirilen eylem, bireyin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte ise hakaret suçu oluşacaktır.
    Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşlara yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.
    Öte yandan, Mağdurun “belli” olması için, tahkir edici nitelikteki hareketin “ferden” kimi hedef aldığının açıkça anlaşılır olması gereklidir. Tek kişiyi hedef alan hakaret suçunda bu hususun tespiti kolay ise de, suçun birden fazla kişiyi veya bir kişi topluluğunu hedef alması halinde, fiilin “ferden” kim veya kimlere yönelmiş olduğunun tayini güç olur. Zira failce hedef alınan kişilerin sayısı arttıkça, mağdurun belirli ve somut olması şartı da zorlaşır. O halde failin tahkir edici nitelikteki davranışı ister tek kişiyi, isterse de birden fazla kişiyi hedef alsın, hakarete maruz kalan bu kişi veya kişilerin “ferden” kesin olarak belirlenmiş olması şarttır. Aksi takdirde kimin veya kimlerin şeref varlığının ihlal edilmiş olacağı belirlenemeyeceğinden, tespit edilemeyen bu kişilerin hakaret suçunun mağduru olmaları mümkün değildir. (Özkan Gürdoğan, Hakaret Suçu, Doktora Tezi, Ankara 2012)
    Bununla birlikte, hakaret suçları zarar suçu değil, tehlike suçu niteliğindedir. Bu nedenle suçun oluşumu için mağdurun suçtan mutlaka zarar görmüş olması aranmamalıdır. İsim belirtilmeden yapılan bir saldırıdan (alıngan olmayan) normal düzeyde biri “zarar” görmüşse, hakaretin bu kişiyi hedef aldığını ve mağdurun da belirgin hale geldiğini kabulde zorunluluk vardır. (Bülent TATAR, Türk Hukukunda Hakaret Suçları (Şerefe Karşı Suçlar), Doktora Tezi, İstanbul 2009)
    Yine Ceza Genel Kurulu’nun yukarıda belirtilen kararında özetle ortalık yerde icra edilen sövme fiili, mevcut pozisyon itibarıyla o sırada devlet otoritesini hâkim kılmaya çalışan mağdur polis memurlarını vatandaş karşısında incitecek, küçük düşürecek ve mağdurların bu sözden alınmalarını gerektirecek nitelikte olduğu belirtilmiştir.
    İnceleme konusu somut olayda; sanık ...’nin suç tarihinde 156 Jandarma ihbar hattını aradığı ve Ordu İl Jandarma Komutanlığı Harekât Merkezinde görevli müşteki ...’ın cevap verdiği bu telefon konuşması sırasında sanığın hakaret içeren sözler sarf ettiği anlaşılmıştır.
    Öncelikle dosya içinde yer alan CD çözüm tutanağı ve CD bizzat dinlendiğinde sanık ile müşteki ... arasındaki konuşma :

    ... : 156 Ordu il Jandarma
    ... ... : Ankaraya dilekçe yazacağım ben daha sizinle uğraşmayacağım Ordu Ünye Orduya doğru
    ... : Beyfendi Kasım Başçavuş sizinle görüşmedi mi.
    ... ... : A.. k… sizin Kasım başçavuşun a… k… oğlu nerde ya beni kezseler kimsenin habarı yok ya.
    ... : Beyefendi neden küfür ediyorsunuz
    ... ... : Ya ben Ankaraya yazı yazacağım
    ... : Tamam Ankara’ya da yazı yazabilirsiniz ama neden küfür ediyorsunuz.
    ... ... : Baba adam beni kesse burada Kasım başçavuş kimya nerde amma koyum ya hani nerede.
    ... : Beyefendi sizin sorumluluk sahanız Perşembenin
    ... ... : Kanunun a… s… edeyim.
    ... :Beyefendi iki de bir küfüredip durmayın.
    ... ... : Jandarmanın yanıbaşındayım ben ya.
    ... : Küfür etmeyin
    ... ... : Suçlu olduğu zaman hemen gelirler ya
    ... ... : Ben Ankaraya yazı yazacağım
    ... :Tamam yazın.
    ... ... : Tamam tamam boşver
    Şeklindedir.
    Görüldüğü üzere, sanık ile müşteki arasında geçen konuşmada sanığın sövme suçunu işlediği ve bu fiilden de konuşmayı gerçekleştiren müşteki ...’ın rahatsız olarak sanığı ikaz ettiği hususunda bir tereddüt bulunmamaktadır.
    Konuşmada ismi geçen Astsubay... ifadesinde ihbarla ilgili konuşmak için sanığı telefonundan aradığını bunun dışında sanığı tanımadığını beyan etmiştir.
    Ayrıca, sanık kolluk ifadesinde söz konusu konuşmayı kimsenin şahsına yönelik yapmadığını beyan etmiştir.
    Tüm bu açıklamalar dikkate alındığında, çözümlenmesi gereken mesele sanığın söz konusu hakaretlerini telefonla konuştuğu jandarma görevlisine mi yoksa ismini zikrettiği...’a mı yönelttiği noktasındadır.
    Sanığın, daha önce yaptığı ihbar nedeniyle jandarma görevlilerinin gelmemesine sinirlenerek; 156 ihbar hattını arayıp, konuşmaya çıkan müşteki ...’la konuşurken; sanık tarafından sırf müşteki tarafından ismi zikredildiği için kendisi tarafından tanınmayan Kasım Başçavuşa (ismini dahi yanlış telaffuz ederek) hakaret içeren sözlerin ve CD inceleme tutanağında net olarak anlaşılmadığı ifade edilen ancak bizzat dinlenildiğinde “Kanunun a… s… edeyim” şeklindeki sözlerin 156 ihbar hattını jandarmayı temsilen cevap veren müştekiye yöneldiğinin kabulü gerekir. Nitekim, müştekinin sanığın sövmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getiren ikazları da bulunmaktadır.
    Yukarıda arz ve izah edilen sebeplerle sayın çoğunluğun sanığa yükletilen hakaret suçundan verilen mahkumiyet kararının onanması gerektiği düşünüldüğünden bozma yönündeki görüşüne iştirak edilememiştir.

    ... ...
    Yargıtay 18. Ceza Üyesi Yargıtay 18. Ceza Dairesi Üyesi







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi