20. Hukuk Dairesi 2017/6265 E. , 2019/4722 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, 03/06/2013 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkillerinin ... ili, ... köyü 101 ada 3 sayılı 10489 m2 yüzölçümlü taşınmazın parselin maliki iken ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/375 Esas 2010/380 Karar sayılı dosyasında verilen karar ile tapusu iptal edilerek orman vasfı Hazine adına tesciline karar verildiğini ve kararın kesinleştiği, tapunun iptali nedeni ile kendilerine bir bedel ödenmediğini, tapu sicilinin tutulması nedeni ile zarar uğradıklarını belirterek şimdilik 120.000,00.-TL"nin tapu iptali ve tescil kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili, 04/06/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile; talep ettikleri tazminat miktarını 253708,90.-TL’ye artırmış, ıslah harcını da yatırmıştır.
Mahkemece; davanın kabulüne, -253708,90.-TL"nin dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairenin 06/06/2016 tarih, 2015/2457 E. - 2016/6313 K. sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; “Dava konusu taşınmaza ilişkin tapu iptal kararının 11/09/2012 tarihinde kesinleştiği, bu tarih itibari ile davacının zararının doğduğu, bu tarihin değerlendirme tarihi olarak değerlendirilip gelir metoduna göre değer belirlenmesi gerekirken 2010 yılı için belirlenen değer üzerinden tazminat ödenmesine karar verilmesinin doğru olmadığı, kabule göre de; dava dilekçesinde belirtilen değer için dava tarihinden ıslah edilen kısma ıslah tarihinden faiz işletilmesine karar verilmesi doğru değildir” denmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 120.000,00.-TL"ye tapu iptal tescil kararının kesinleşme tarihi olan 11.09.2012 tarihinden, kalan 71676,56.-TL"ye ıslah tarihi olan 04/06/2014 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile ... mirasçılarına (dosyada bulunan veraset ilamındaki hisselerine göre) ve davacı ..."a tapuda yazan hissesi oranından ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TMK’nın 1007. maddesine dayalı olarak açılan tazminat istemine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; ... köyünde bulunan 101 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 10489 m2 yüzölçümü ile ve tarla vasfıyla ... (3000/10560) ve ... (7560/10560) adına satış sonucu 09.07.1979"da satış nedenine dayalı olarak tescil edildiği, daha sonra Orman Yönetimi tarafından açılan dava sonucu ... 2. Asliye Hukuk
Mahkemesinin 2010/375 Esas - 2010/380 Karar sayılı ilamıyla taşınmazın tamamının tapusunun iptaline ve orman vasfı ile tesciline karar verildiği, hükmün 11/09/2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, davacıların, adlarına kayıtlı bulunan taşınmazlarının tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararlarının kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde eldeki davayı açmasında ve arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu kullanılmak suretiyle, tapu iptal kararlarının kesinleştiği tarih esas alınarak değer biçilmesinde ve taşınmazın gerçek bedelinin TMK"nın 1007. maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği halde, kendisini vekil ile temsil ettiren taraflar lehine nisbi vekalet ücretine hükmolunması gerekirken reddedilen miktar üzerinden Hazine lehine vekalet ücretine hükmolunması ve reddedilen miktar oranında yargılama giderinden davacının sorumlu tutulmaması doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hükmün 3. bendinde yazan “...3.466,20.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine, artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine.” cümlesinin çıkarılarak yerine “ 3.466,20.-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 2616,83.-TL"sinin davalıdan tahsili ile davacılara, arta kalan 849,37.-TL’sinin davacılar üzerinde bırakılmasına, artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine” cümlesinin yazılmasına, ayrıca hükme son bend olarak; “Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 7173,52.-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı Hazineye verilmesine,” ibaresinin eklenmesine ve hükmün 6100 sayılı HMK’nın 370/2 maddesine göre DÜZELTİLEREK ONANMASINA 02/07/2019 günü oy birliği ile karar verildi.