Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2019/534
Karar No: 2020/233

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2019/534 Esas 2020/233 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2019/534 E.  ,  2020/233 K.

    "İçtihat Metni"

    Kararı Veren
    Yargıtay Dairesi : 6. Ceza Dairesi
    Mahkemesi :Çocuk Ağır Ceza
    Sayısı : 43-141


    Nitelikli yağma suçundan sanıklar ... ve ...’ın TCK’nın 149/1-c-h, 31/3, 62 ve 63. maddeleri uyarınca 5 yıl 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve mahsuba ilişkin Bakırköy 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesince verilen 20.04.2015 tarihli ve 43-141 sayılı hükümlerin sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 30.01.2019 tarih ve 1681-385 sayı ile;
    "23.11.2014 tarihli yakalama ve muhafaza altına alma tutanağı içeriğine göre, yağma eyleminin tamamlamasından sonra yakalanan temyiz dışı sanık ...’ın, suç eşyası telefonun yerini göstererek kolluğa teslimle iadesini sağladığı, yakınan ...’ın 20.04.2015 tarihli duruşma anlatımında ise "Herhangi bir zararım kalmamıştır." diyerek kendisinden ayrıca yağmalanan 5-10 TL bozuk paranın da iade edildiği, bu şekilde mağdurun tüm zararının karşılandığının anlaşıldığı olayda; yakınana zararının hangi aşamada karşılandığı sorularak, sonucuna göre sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerekirken, yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde uygulama yapılması," isabetsizliğinden "Cezayı aleyhe değiştirmeme yasağı" gözetilmek suretiyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 27.06.2019 tarih ve 52324 sayı ile;
    "Sanıklar ... ve ... için verilen mahkûmiyet hükmü adları geçen sanıklar lehine bozulduğundan, bozma ilamında ayrıca "5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış hakkının korunmasına," cümlesinin yazılması maddi hata olarak değerlendirilmiş ve ilamdan çıkartılması gerektiği" düşüncesiyle maddi hatanın düzeltilmesi talebinde bulunmuştur.
    Bu talebin CMK"nın 308. maddesi uyarınca itiraz mahiyetinde olduğunu kabul ederek inceleme yapan Yargıtay 6. Ceza Dairesince 26.09.2019 tarih ve 2044-4503 sayı ile itiraz nedeninin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığı"na gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hükümler Özel Dairece onanmak suretiyle; sanık ... hakkındaki ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmiş; sanık ... hakkındaki maddi hatanın düzeltilmesi talebi ise Yargıtay 6. Ceza Dairesince kabul edilmiş olup inceleme sanıklar ... ve ... hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
    Öncelikle CMK’nın 308. maddesi kapsamında bir itirazın bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
    İncelenen dosya kapsamından;
    Sanıklar hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 30.01.2019 tarih ve 1681-385 sayı ile; “23.11.2014 tarihli yakalama ve muhafaza altına alma tutanağı içeriğine göre, yağma eyleminin tamamlamasından sonra yakalanan temyiz dışı sanık ...’ın, suç eşyası telefonun yerini göstererek kolluğa teslimle iadesini sağladığı, yakınan ...’ın 20.04.2015 tarihli duruşma anlatımında ise ‘Herhangi bir zararım kalmamıştır.’ diyerek kendisinden ayrıca yağmalanan 5-10 TL bozuk paranın da iade edildiği, bu şekilde mağdurun tüm zararının karşılandığının anlaşıldığı olayda; yakınana zararının hangi aşamada karşılandığı sorularak, sonucuna göre sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerekirken, yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde uygulama yapılması,” isabetsizliğinden bozulmasına “5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış hakkının korunmasına” karar verildiği,
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 27.06.2019 tarih ve 52324 sayı ile; “Yüksek Dairenin ilamında hatalı görülen hususlar, CMK’nın 308. maddesi kapsamında itiraz yasa yoluna başvurmayı gerektirmemiş; yapılan hataların maddi hatanın düzeltilmesi talebi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği düşünülmüştür.
    ....Sanıklar ... ve ... için verilen mahkûmiyet hükmü adları geçen sanıklar lehine bozulduğundan, bozma ilamında ayrıca ‘5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış hakkının korunmasına,’ cümlesinin yazılması maddi hata olarak değerlendirilmiş ve ilamdan çıkartılması gerektiği düşünülmüştür.” şeklindeki gerekçeyle ilamdaki maddi hatanın düzeltilmesinin talep edildiği,
    Yargıtay 6. Ceza Dairesi de 26.09.2019 tarih ve 2044-4503 sayı ile; “İlk derece mahkemesi tarafından verilen son karara karşı açılan temyiz davasını inceleyen Yargıtay, son kararda bozmayı gerektiren bir hukuka aykırılık görürse temyiz davasını esastan kabul edip, son kararı bozar. Bozma kararı ile birlikte hukuka aykırılık sebebiyle son karar ortadan kalkar. Yeni son karar bir noktadan bozulursa, son kararın bütünü bozulmuş olur. Uyma şartının gerçekleşmesi ile son karar bütünü ile ortadan kalkar. Bu bağlamda kısmi olsa da kesinleşmeden bahsedilemez. Mahkeme, Yargıtay bozma kararına uymakla, onun görüşünü benimsemiş olur. Bozmaya uyma kararı veren yerel mahkeme bu aşamadan sonrada vereceği son kararda ise serbesttir. Bozulmayan noktalarda da farklı bir değerlendirme yapabilir. Ancak eskisinden daha ağır bir ceza verilemez. Yani sonuç bakımından aleyhe bir durum yaratmamayı gerektirir. Bu nedenledir ki sanık lehine açılan temyiz davaları ile ilgili yapılan temyiz incelemesi sonunda verilen bozma kararlarında her zaman sanığın ceza süresi bakımından kazanılmış hakkının korunmasına; 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nın 326/son (5271 sayılı CMK"nın 307.) ilişkin yasa kuralına yer verilip, verilmediği zamanda yerel mahkemece dikkate alınacağı kabul edilmektedir.
    Hâl böyle olunca;
    1- Sanığın kazanılmış hakkına ilişkin bu anlamda yanılgılı bir uygulama olmadığından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz talebinin, bu yönden reddine,
    ... (1) nolu karar gereğince red konusu ile ilgili değerlendirmenin Ceza Genel Kurulu tarafından yapılmak üzere gönderilmesine” şeklindeki gerekçeyle dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderildiği,
    Anlaşılmaktadır.
    Uyuşmazlığın isabetli bir çözüme kavuşturulabilmesi için "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yetkisi" konusuna değinilmesinde yarar bulunmaktadır.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yetkisi, 1412 sayılı CMUK"da temyize ilişkin hükümler içerisinde düzenlenmişken, 5271 sayılı CMK"da olağanüstü kanun yolları kısmında yer almıştır. 1412 sayılı CMUK"nın 322/4. maddesi; "Ceza dairelerinden birinin kararına karşı Cumhuriyet Başmüddeiumumisi, ilamın kendisine verildiği tarihten otuz gün içinde Ceza Umumi Heyetine itiraz edebilir." biçiminde iken, 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesi; "Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, re"sen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kuruluna itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz." şeklinde düzenlenmiştir.
    Görüldüğü üzere, 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesinde yer alan "lehe itirazda süre aranmayacağına" ilişkin cümle dışında madde metinleri benzerlik arz etmektedir.
    05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun"un 99. maddesiyle, CMK"nın 308. maddesine;
    "(2) İtiraz üzerine dosya, kararına itiraz edilen daireye gönderilir.
    (3) Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderir." şeklindeki (2) ve (3) numaralı fıkralar eklenmek suretiyle madde son şeklini almıştır.
    Temyiz incelemesi sonucu Yargıtay ilgili Ceza Dairesince hükme ilişkin karar verilmesiyle olağan kanun yolları sona ermektedir. Bu aşamadan sonra ancak CMK"nın 308. maddesi uyarınca olağanüstü kanun yolu olan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itirazı gündeme gelebilecektir.
    5271 sayılı CMK"nın olağanüstü yasa yolları bölümünde yer alıp 308. maddesinde düzenlenen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itirazının, Özel Ceza Daire kararlarındaki hukuka aykırılıkların, Ceza Genel Kurulu tarafından giderilmesini isteme ve bu yolla içtihat birliğini sağlama işlevinin yanı sıra kamuoyunun tatminini amaçlayan diğer bir yönü de bulunmaktadır. Ancak bu kanun yolu ile hangi hukuka aykırılıkların denetleneceği yönünde gerek 1412 sayılı CMUK"nın 322/4. maddesinde, gerekse 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesinde bir açıklık bulunmamaktadır.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kapsamı günümüze kadar çeşitli Ceza Genel Kurulu kararlarına konu olmuş, bu bağlamda; "Eleştiriye ilişkin düşüncelerin reddine dair daire kararlarının itiraz olunabilecek nitelikte kararlardan olmadıkları" (16.11.1964 tarih ve 470-464 sayı), "Kabule göre yapılan bozmalara karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yoluna başvuramayacağı" (17.03.1998 tarih ve 18-91 sayı), "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının olağanüstü bir kanun yolu olması nedeniyle sonuca etkili olmayacak türden hukuka aykırılıkların bu kanun yoluna konu olamayacağı" (30.11.2010 tarih ve 233-241 sayı), "Yargıtay Ceza Daireleri tarafından verilen sanığının tutukluluk halinin devamına ilişkin kararlara karşı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının olağanüstü itiraz kanun yoluna başvurma yetkisinin bulunmadığı" (29.03.2011 tarih ve 49-28 sayı), "Görev konusunun Yargıtayca inceleme konusu dahi yapılamayacağı bir durumda, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kesin nitelikteki merci tayini kararını hükümsüz kılacak bir sonuç doğmasına neden olacak şekilde itiraz kanun yoluna başvurma imkanının bulunmadığı" (27.12.2011 tarih ve 158-296 sayı) kabul edilmek suretiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yetkisinin belirli yönlerden sınırlandırılması gerektiğine karar verilmiştir.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca itiraz kanun yoluna başvurabilmesi için hukuka aykırılık hâlinin ciddi boyutlara ulaşması gerektiği, sonuca etkili olmayan kanuna aykırılıkların bu yöntemle denetlenmesinin, itirazın amaç ve kapsamıyla bağdaşmayacağı söylenebilecektir.
    Bu aşamada Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının yazıma ilişkin maddi hataların düzeltilmesini talep etme yetkisine de değinmek gerekmektedir.
    5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un “Temyiz ve karar düzeltme” başlıklı 8. maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi “...Yargıtay ceza daireleri ile Ceza Genel Kurulu kararlarındaki yazıma ilişkin maddi hataların düzeltilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, ilgili ceza dairesi veya Ceza Genel Kuruluna başvurabilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
    Bu madde uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, ceza dairelerinin veya Ceza Genel Kurulunun kararlarındaki yazıma ilişkin maddi hataların düzeltilmesi için kararı veren Özel Daireye veya Ceza Genel Kuruluna başvurabilecektir.
    Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
    Sanıklar hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin, sanıklar müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Özel Dairece “Mağdura zararının hangi aşamada karşılandığı sorularak, sonucuna göre sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerekirken, yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde uygulama yapılması” isabetsizliğinden “Cezayı aleyhe değiştirmeme yasağı” gözetilmek suretiyle bozulmasına karar verildiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 27.06.2019 tarihli, 52324 sayılı ve “Maddi hatanın düzeltilmesi” konulu yazı ile; Özel Dairece sanıklar lehine bozma kararı verildiği hâlde bozma ilamında ayrıca “5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış hakkının korunmasına,” cümlesinin yazılmasının maddi hata niteliğinde olduğunun, Özel Daire ilamındaki hatalı görülen bu hususun, CMK’nın 308. maddesi kapsamında itiraz yasa yoluna başvurmayı gerektirmediğinin, hataların maddi hatanın düzeltilmesi talebi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin açıkça bildirildiği anlaşılan dosyada; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca itiraz kanun yoluna başvurulmayıp 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasının son cümlesindeki düzenlemeye dayanılarak Özel Daire ilamındaki maddi hatanın düzeltilmesinin talep edildiği, bu hâliyle Yargıtay Ceza Genel Kurulunca incelenecek CMK’nın 308. maddesi kapsamında bir itirazın bulunmadığı kabul edilmelidir.
    Bu itibarla, dosyanın, CMK’nın 308. maddesi uyarınca Ceza Genel Kurulunca incelenmesi gereken bir itiraz bulunmadığından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilmelidir.
    SONUÇ :
    Açıklanan nedenlerle,
    Dosyanın, CMK’nın 308. maddesi uyarınca Ceza Genel Kurulunca incelenmesi gereken bir itiraz bulunmadığından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 28.05.2020 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi