10. Hukuk Dairesi 2016/3454 E. , 2016/15152 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davacının yaşlılık aylığından yapılan sosyal güvenlik destek primi kesintisi işlemini iptali ile yersiz kesintilerin iadesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Kurumdan yaşlılık aylığı alan davacıya, dava dışı limited şirkete ortaklığının süregeldiği gerekçesiyle davalı Kurumca sosyal güvenlik destek primi borcu tahakkuk ettirilerek aylıklarından kesinti yapılmaya başlanıldığı, anılan kesinti işleminin iptali istemi ile dava açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilebilmesi için, uyuşmazlık konusu çekişmenin ortadan kalkması, başka bir anlatımla; her iki tarafında davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmamış olması gerekir. Kurumca, davacının yaşlılık aylığından geçmiş dönem sosyal güvenlik destek primi borçları için %25, cari ay sosyal güvenlik destek primi için de %15 oranında kesinti yapıldığı, davacının anılan kesinti işleminin iptali ve yersiz kesintilerin iadesi için eldeki davayı açtığı, yapılandırma kapsamında ödenen prim borcunun ise geçmiş döneme ait sosyal güvenlik destek primi borcu olduğu gözetildiğinde, davanın tümden konusuz kaldığından bahsedilemez.
Davanın yasal dayanaklarından olan 1479 sayılı Kanunun 24. maddesinin (I) numaralı bendinde, Kanunla ve Kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulu sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan esnaf ve sanatkârlar ile diğer bağımsız çalışanlardan, limited şirketlerin ortaklarının bu Kanun kapsamında sigortalı sayılacakları belirtildikten sonra 25. maddesinde, şirketlerle ilgisi kalmayanların sigortalılıklarının, çalışmalarına son verdikleri veya ilgilerinin kesildiği tarihten itibaren, iflâsına karar verilmiş olan tasfiye halindeki şirket ortaklarının, şirketin mahkemece tasfiyesine karar verildiği, iflâsına karar verilmiş olan veya tasfiye halindeki şirket ortaklarından hizmet akdi ile çalışanların ise çalışmaya başladığı tarihten bir gün önce sona ereceği açıklanmış, “Sosyal güvenlik destek primi” başlığını taşıyan Ek 20. maddesinin 3. fıkrasında, diğer sosyal güvenlik kanunlarına göre yaşlılık aylığı bağlananlardan, 24. maddenin (I) numaralı
bendinde belirtilen kapsamda çalışmaya başlayanların, çalışmaya başladıkları ayı izleyen ay başından itibaren, çalışmalarının sona erdiği ay dahil sosyal güvenlik destek primi ödeyecekleri bildirilmiştir.
Diğer taraftan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 4/1-(b) maddesinde, bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından, hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, limited şirketlerin ortaklarının sigortalı sayılacağı hüküm altına alındıktan sonra, 9. maddesinin 1. fıkrasında, kısa ve uzun vadeli sigorta kolları bakımından 4/1-(b) maddesi kapsamındaki sigortalılardan, limited şirketlerin ortaklarından paylarının tamamını devreden sigortalıların, pay devrinin yapılmasına ortaklar kurulunca karar verildiği tarihten, iflas veya tasfiye durumu ile münfesih duruma düşen şirketler için ortağın istemesi durumunda, mahkeme kararı ile iflasın, tasfiyenin açılmasına, ortaklar kurulu kararı ile tasfiyenin başlamasına veya şirketin münfesih duruma düşmesine karar verildiği, ortakların istememesi durumunda, mahkemece iflasın kapatılmasına karar verildiği, tasfiyesi sonuçlanan şirketlerin ortaklıklarının ise tasfiye kurulu kararının ticaret sicili memurluğunca tescil edildiği tarihten itibaren sona ereceği belirtilmiştir.
Ayrıca, söz konusu Kanunun “Sosyal güvenlik destek primine ilişkin geçiş hükümleri” başlıklı Geçici 14. maddesinin uyuşmazlık konusu dönemde ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 1. fıkrasında, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi veya sigortalı olanlar, yaşlılık aylığı bağlananlar ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışmaya devam edenler hakkında sosyal güvenlik destek primine tabi olma bakımından bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerinin uygulanmasına devam edileceği, ancak, bu Kanunun 4/1-(b) maddesi kapsamında sigortalı sayılanlardan, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından alınacak belgelerle doğrulamak kaydıyla faaliyette bulunulmadığına ilişkin süreler hariç olmak üzere çalışılan süreleri için, sosyal güvenlik destek primi oranı olarak bu Kanunun 30. maddesinin 3. fıkrasının (b) bendinde belirtilen hükümlerin uygulanacağı açıklanmıştır.
Yukarıdaki yasal düzenlemeler ışığında dava değerlendirildiğinde, limited şirket ortaklığı süregelen davacının durumunun değinilen maddeler kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirgin bulunmakla birlikte limited şirket ortaklığının devam ettiği sürece sosyal güvenlik destek primlerinin kesilme işleminin yerinde olacağı da gözetilerek, yapılandırma kapsamında ödenen prim borçlarının da kapsadığı dönem belirlenerek, varılacak sonuca göre kara verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 19.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.