8. Hukuk Dairesi 2012/295 E. , 2012/5166 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile Hazine, Sarışıh Köyü Tüzel Kişiliği ve feri müdahil İl Özel İdaresi aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ....Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 13.07.2011 gün ve 517/673 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili ile davalı Hazine vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, imar-ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle kadastroca tespit dışı bırakılan, dava dilekçesinde mevki ve sınırlarını belirttiği taşınmazın vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. 16.8.2006 tarihli ıslah dilekçesi ile tescil konusu taşınmazın davadan sonra 10.4.2006 tarihinde 510 parsel olarak ihdasen Hazine adına tescil edildiğini açıklayarak, dava edilen bölümlerin tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tescilini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, tescil konusu taşınmazın kazanılamayacak Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden iken idari yoldan Hazine adına tapuya tescil edildiğini, kazanma koşullarının oluşmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı Köy temsilcisi, yargılama oturumlarına katılmamıştır.
Mahkemece, hükmüne uyulan Dairenin dosyada mevcut bozmasından sonra yapılan araştırma sonucunda davacı yararına kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile teknik bilirkişinin 19.1.2009 tarihli krokisinde D harfi ile gösterilen 68.520,85 m2 ile aynı raporda E harfi ile işaretlenen 31.478,77 m2 yüzölçümlü taşınmazların tapu kayıtlarının davalı Hazine adına kayıtlı 510 parselden iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir. Hüküm esası bakımından davalı Hazine vekili, yargılama giderleri, harç ve avukatlık ücreti bakımından davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık konusu taşınmazlar 1969 yılında yapılan tapulama çalışmaları sonucunda 766 sayılı Yasanın 2. maddesine göre taşlık niteliğiyle tespit dışı bırakılmış, dava açılmasından sonra 10.4.2006 tarihinde taşlık tarla niteliğiyle, idari yoldan Hazine adına 510 parsel olarak tescil edilmiştir. Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olan bu nitelikteki taşınmazların zilyetlik yoluyla kazanılabilmesi için emek ve masraf harcanmak suretiyle, imar-ihya işlemlerinin tamamlanarak tarıma elverişli hale getirilmesi, imar-ihya işlemleri tamamlandıktan sonra tapunun oluştuğu tarihe kadar kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesiyle iktisabı mümkün olup, bu zilyetliğin de ekonomik amaca uygun bir biçimde gerçekleşmesi gerekmektedir.
Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin ilk hükmün temyizi üzerine Dairece 22.3.2007 günlü 1053-1770 Esas ve Kararda; özetle, imar-ihya olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi, nitelik ve zilyetlik süresinin belirlenebilmesi için hava fotoğraflarının uygulanması gereğine işaret edilerek bozma sevk edilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan araştırma ve inceleme sonucunda kazanma koşullarının davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahallinde yapılan keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklar davacı tarafından dava tarihinden 25-30 yıl evvel dava konusu taşınmazlardaki taşların toplanmak suretiyle imar ve ihya edilip tarla haline getirildiğini, bu şekilde 25 yılı aşkın süre ile arpa buğday ekmek suretiyle zilyet bulunduğunu ifade etmişlerdir. Keşifte hazır bulunan Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Öğretim üyesi Y.Doç.Dr... ... 29.4.2010 havale tarihli raporunda, dava konusu D ve E harfi ile gösterilen taşınmaz bölümlerinin %18-20 eğimli, toprak derinliği 30-35 cm, killi bünyeli, %15-20 oranında taşlılık problemi bulunduğunu, parsellerden çıkarılan büyük taşların yan taraftaki kısma atılmış olduğunu, dava konusu yerlerde hububat (arpa) tarımı yapıldığını açıklayarak, taşınmazların eğimi, toprak derinliği ve taşlılığa bağlı olarak 5. Sınıf arazi niteliğindeki yerlerden bulunduğunu bildirmiştir. Az yukarıda değinildiği gibi dava konusu taşınmazlar, taşlık niteliği ile tescil harici bırakılan yerlerden olup, anılan yerlerde, imar-ihyanın tamamlanmasından sonra ekonomik amaca uygun bir biçimde geçen kazanmayı sağlayan zilyetliğin bulunması halinde iktisap mümkündür. Davacının anılan taşınmazları arpa, buğday ve benzeri hububat ekmek suretiyle tarım arazisi niteliği ile tasarruf ettiği yerel bilirkişi ve tanıklarca bildirilmiş ise de, Ziraatçı uzman bilirkişi tarafından sunulan rapor kapsamı ile keşif sırasında çektirilen fotoğraflar birlikte değerlendirildiğinde, taşınmazlarda imar-ihyanın tamamlanmadığı, taşlılığın hakim olduğu anlaşılmaktadır. Bu nitelikteki bir yerde ekonomik amaçlı hububat tarımı yapılamaz. Şu halde bilimsel verilere dayalı olarak sunulan rapor karşısında yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına değer verilemez.
Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan, bilirkişilerin vasıflandırdığı arazi yetenek sınıflandırmasına göre 5 ve 6. Sınıf arazilerin zilyetlikle kazanılabilmesi için imar ve ihyası; uygun amenajman, gübreleme, yüzey akış kontrolü, tohum aşılaması yapılarak sağlanabilir ve ancak çayır ve mera olarak kullanılabilir (Prof Dr. ...Toprak Etüt ve Haritalama, Ankara Üniv. Ziraat Fak. Yayınları). Bu belirlemeler karşısında davacı yararına kazanma koşulları oluşmadığı, imar ve ihyanın henüz tamamlanmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle ve 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi hükmü uyarınca BOZULMASINA, bozma kapsamına göre harç ve yargılama giderleri ile avukatlık ücreti yönünden davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, HUMK.nun 388/4. (HMK.nun 297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve istek halinde 18,40 TL peşin harcın temyiz eden davacıya iadesine 04.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.