10. Hukuk Dairesi 2015/16257 E. , 2016/15149 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davacının ölüm aylığı tahsisi ve yersiz ödenen askerlik borçlanması bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı temyizinin tümden reddi gerekir.
2-Davalı Kurum"un temyizine gelince; dava, 12.10.1979 tarihinde vefat eden sigortalının eşi olan davacıya ölüm aylığı bağlanması talebine ilişkin olup davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 66. maddesidir. Hakkı doğuran ölüm olayının gerçekleştiği tarih itibariyle, yürürlükte bulunan anılan madde hükmünde, ölüm aylığı tahsisi için “Ölüm tarihinde, en az 5 yıldan beri sigortalı bulunan ve her yıl için ortalama olarak en az 120 gün veya toplam olarak 1 800 gün malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş” olması şartı aranırken, 6/3/1981 tarihli ve 2422 sayılı Kanununla yapılan değişiklikle “Toplam olarak 1 800 gün veya en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalılık süresinin her yılı için ortalama olarak 180 gün Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları primi ödemiş” olması şartı getirilmiş, 18.10.2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 16.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5561 sayılı Yasanın 1. maddesi ile yapılan değişiklik sonrası 5 yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalılık süresinde en az 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş durumda ölen sigortalının hak sahibi kimselerine aylık bağlanacağı öngörülmüştür.
Ölüm tarihinde yürürlükte bulunan anılan maddede, toplam olarak 1800 gün veya en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalılık süresinin her yılı için ortalama olarak en az 120 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş durumda olan ölen sigortalının hak sahibi kimselerine aylık bağlanacağı hükmü öngörülmüş olup anılan bendin tamamı yönünden ölüm aylığı bağlama koşullarının oluşup oluşmadığının araştırılması gerekmektedir.
Somut olayda; murisin 01.07.1957 tarihinde sigortalı olarak çalışmaya başladığı, vefatına kadar aralıklı olarak hizmet akdi ile çalıştığı, vefat ettiği 12.10.1979 tarihine kadar çalışması karşılığında 758 gün prim ödemesinin bulunduğu, askerlik borçlanmasını takip eden 01.07.2013 tarihinden itibaren 930 gün üzerinden davacıya ölüm aylığı bağlandığı anlaşılmaktadır. Bu halde davacıya 01.07.2013 tarihinden önce 506 sayılı Yasanın 66/c bendinde öngörülen 1800 gün prim ödeme şartı oluşmamaktadır. Yine, “en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalılık süresinin her yılı için ortalama olarak 120 gün Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları primi ödemiş” olma koşulunun da 22 yıllık sigortalılık süresi gözetildiğinde oluşmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, askerlik borçlanması öncesi davacı yönünden ölüm aylığı tahsisi şartlarının oluşmadığı, borçlanma ile birlikte tahsis şartlarının gerçekleştiği gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.