23. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/2760 Karar No: 2019/1011 Karar Tarihi: 14.03.2019
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/2760 Esas 2019/1011 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Şikayetçinin alacaklı olduğu takip dosyasında bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine 07.12.2009 tarihinde haciz koydurduğu, iki yıllık satış isteme süresi içerisinde 10.11.2011 tarihinde satış talebinde bulunduğu ve satış avansını yatırdığı, fakat icra müdürlüğü tarafından taşınmazın kıymet takdiri yapılmadığı gerekçesiyle satış talebinin reddedildiği, ardından tekrar 20.09.2012 tarihinde haciz koydurduğu ve sıra cetvelinin 20.09.2012 tarihli haczinin dikkate alınarak düzenlendiği görülmüştür. Mahkeme, yanılgılı gerekçeye dayalı olarak şikayetin reddine karar vermişse de Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun alacaklının yasal süresi içinde usulüne uygun olarak yaptığı satış talebinin icra müdürünce reddine ilişkin kararın şikayet yolu ile ortadan kaldırılmaması halinde haczin düşmesi sonucunu doğurmayacağına dair kararı göz önüne alındığında, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi gerektiği sonucuna varmıştır. Kanun maddeleri: İcra ve İflas Kanunu'nun 98. maddesi ve İcra İflas Kanunu Yönetmeliği'nin 114. maddesi.
23. Hukuk Dairesi 2016/2760 E. , 2019/1011 K.
"İçtihat Metni"
...... Taraflar arasındaki sıra cetvelindeki sıraya şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R - Şikayetçi vekili, müvekkilinin alacaklı olduğu ...... sayılı dosyasında şikayet olunan borçlu ...’e ait taşınmaz üzerine 07.12.2009 haciz tarihinde konulduğunu, taşınmazın 22.07.2014 tarihinde satıldığını, söz konusu taşınmaz üzerinde başka icra takipleri bulunduğundan sıra cetveli düzenlendiğini sıra cetvelinde ilk sırada olması gerekirken 3. sırada olduğunu, sıra cetvelinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. Şikayet olunanlar vekilleri, şikayetin reddini istemişlerdir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, şikayetçinin takip dosyasında 07.12.2009 tarihinde haciz konulduğu, alacaklının iki yıllık satış isteme süresi içerisinde satış avansı yatırarak satış talebinde bulunmadığı, şikayetçi vekilinin 05.12.2011 tarihinde satış talep ettiği ancak icra müdürlüğünün bu talebi kıymet takdiri yapılmadığından reddettiği, alacaklı vekili tarafından icra müdürünün satış işleminin reddine ilişkin kararına karşı şikayet yoluna başvurulmadığı bu nedenle geçerli bir satış talebinden söz edilemeyeceği, iki yıllık satış isteme süresi içinde geçerli bir satış talebi bulunmadığından haczin düştüğü gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. Dosya incelendiğinde, şikayetçinin alacaklı olduğu takip dosyasında bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine 07.12.2009 tarihinde haciz koydurduğu, iki yıllık satış isteme süresi içerisinde 10.11.2011 tarihinde satış talebinde bulunduğu ve satış avansını yatırdığı, icra müdürlüğü tarafından taşınmazın kıymet takdiri yapılmadığı gerekçesiyle satış talebinin reddedildiği, ardından tekrar 20.09.2012 tarihinde haciz koydurduğu ve sıra cetvelinin 20.09.2012 tarihli haczinin dikkate alınarak düzenlendiği görülmüştür. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 16.02.2018 tarihli ve 2016/4 Esas, 2018/1 Karar sayılı kararında, alacaklının yasal süresi içinde usulüne uygun olarak yaptığı satış talebinin icra müdürünce reddine ilişkin kararın şikayet yolu ile ortadan kaldırılmaması halinde haczin düşmesi sonucunu doğurmayacağı belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece, şikayetçinin 07.12.2009 tarihli haczinin iki yıllık yasal satış isteme süresi içerisinde satış talebinde bulunması ve satış avansını yatırması nedeniyle ayakta olduğu göz önünde bulundurularak yeni bir sıra cetveli düzenlenmesi gerektiği gerekçesiyle sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeye dayalı şikayetin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. .....
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, şikayetçi yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 14.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.