Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/23263 Esas 2016/3294 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/23263
Karar No: 2016/3294
Karar Tarihi: 10.02.2016

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/23263 Esas 2016/3294 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2015/23263 E.  ,  2016/3294 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
    1) Borçlu ...."nin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlu...."nin temyiz itirazlarının REDDİNE;
    2) Borçlular ... ve ..."ın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sair temyiz itirazlarının reddi ile;
    Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçluların yetkiye ve borca itiraz ettiği, mahkemece bonoda kararlaştırılan yetki anlaşmasının geçerli olduğu gerekçesi ile yetki itirazının reddi ile birlikte esastan inceleme yapılarak borca itirazın da reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
    İİK"nun 50. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken HMK"nun yetkiye ilişkin hükümleri uyarınca; bonoya dayalı olarak, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK. 6.md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde ancak, TTK"nun 689/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, tanzim yerinin ödeme yeri olduğunun kabulü gerekeceğinden, bononun tanzim yerinde icra takibi yapılabilir.
    Somut olayda, takip dayanağı bonoda tanzim yeri...olup itiraz eden borçlu avalistlerin bonodaki adreslerinin Kadıköy/İstanbul olduğu görülmektedir. Her ne kadar bonoda ..."e ilişkin yetki şartı bulunduğu, keşideci şirket ile lehtar şirketin tacir sıfatını haiz oldukları anlaşılmış ise de HMK"nun 17. maddesi gereğince, tacirler arasında düzenlenen yetki sözleşmesi lehtar ile keşideci borçlu arasında geçerlidir. İtiraz eden avalistler tacir olmadıklarından HMK"nun 17. maddesi uyarınca yapılan yetki sözleşmesi avalistleri bağlamaz.
    O halde mahkemece, borçlu avalistler ... ve ... yönünden yetki itirazının kabulü gerekirken, yazılı gerekçe ile reddine karar verilerek işin esasının incelenmesi isabetsizdir.
    SONUÇ : Borçlular ... ve ..."ın temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.