Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2013/4383 Esas 2013/4956 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/4383
Karar No: 2013/4956
Karar Tarihi: 05.03.2013

Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2013/4383 Esas 2013/4956 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İçtihat Metni’nde yer alan bir hırsızlık davasıyla ilgili olarak, mahkumiyet kararının temyiz edilmesi sonucu Yargıtay 13. Ceza Dairesi’ne gönderilen dosyanın incelenmesi sonucu, zorunlu müdafii atandığı halde haberdar edilmeyen sanığın temyiz dilekçesi vermesi halinde, temyiz isteminin kabul edilmesi gerektiği belirtilerek, kararın tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde temyiz hakkının bulunduğu, temyiz talebinde bulunmadığı ve bilgisi dışında atanan zorunlu müdafii tarafından yapılan temyize muvafakat ettiğini aynı süre içerisinde bildirmediği takdirde müdafii tarafından yapılan temyizin geçersiz sayılacağı ihtarının şerh düşülmemesi nedeniyle hükümde bozma yapılarak dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na iadesine karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 1412 sayılı CMUK'un 138, 141 maddeleri
- 5271 sayılı CMK'nın 149, 150. maddeleri
(Kapatılan)13. Ceza Dairesi         2013/4383 E.  ,  2013/4956 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 18.03.2008 günlü 2008/9-7-56 ve 13.05.2008 günlü 2008/10-101-113 sayılı kararlarında açıklandığı üzere, 1412 sayılı CMUK"un 138, 141 ve 5271 sayılı CMK"nın 149, 150. maddeleri uyarınca, şüpheli veya sanığın soruşturma ve kovuşturmanın her evresinde müdafii talep edebileceği gibi şüpheli veya sanık on sekiz yaşını doldurmamış yada sağır, dilsiz veya kendini savunamayacak durumda malul olursa istemi aranmaksızın müdafii atanacağı, baroca istem halinde veya Yasa gereği zorunlu olarak atanan müdafiinin görevinin hükmün kesinleşmesiyle son bulduğu, kendisine zorunlu müdafii atandığından sanığın haberdar edilmediği durumlarda, zorunlu müdafiiye yapılan tefhim veya tebliğin kendisine bağlanan hukuki sonuçları doğurmayacağı, bu durumda zorunlu müdafii, sanığın lehine gibi görünen bazı işlemler yapmış olsa da; örneğin temyiz dilekçesi vermiş olsa dahi, hükmün sanığın kendisine de tebliğ edilmesi ve sanık tarafından temyiz dilekçesinin verilmesi halinde, temyiz isteminin kabul edilmesi gerektiği anlaşılmakla;
    Hükümlünün adresine çıkarılan ve usulüne uygun tebliğ edilen çağrı kağıdına, kararın tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde temyiz hakkının bulunduğu, temyiz talebinde bulunmadığı ve bilgisi dışında atanan zorunlu müdafii tarafından yapılan temyize muvafakat ettiğini aynı süre içerisinde bildirmediği takdirde müdafii tarafından yapılan temyizin geçersiz sayılacağı ihtarının şerh düşülmediği anlaşılmakla, yokluğunda Tarsus 2.Asliye Ceza Mahkemesince verilen 05.04.2007 günlü kararın hükümlü ..."e tekrar tebliğ edilerek, çağrı kağıdına ihtarın şerh düşülmesi hususunda davetiye tebliğ edilerek, sunarsa temyiz dilekçesi de eklendikten ve bu konuda ek tebliğname düzenlendikten sonra incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na İADESİNE, 05.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.