Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/4992 Esas 2014/8423 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/4992
Karar No: 2014/8423
Karar Tarihi: 23.06.2014

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/4992 Esas 2014/8423 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2014/4992 E.  ,  2014/8423 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Muş Sulh Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 10/10/2013
    NUMARASI : 2012/38-2013/573

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.02.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.10.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı F.. B.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı F.. B.. temyiz etmiştir.
    6100 sayılı HMK’nun “Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi” başlıklı 294. maddesinde açıklandığı üzere;
    “Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür.
    Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur.”
    Aynı yasanın  “Hükmün kapsamı” başlıklı 297. maddesi gereğince;
    “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.”
    Ve, “Hükmün yazılması” başlıklı 298. maddesi gereğince de;
    “Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.”
    Temyiz edilen gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olduğu görülmüştür.
    10.4.1992 tarihli ve 1991/7-1992/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararında kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunmasının bozma nedeni oluşturacağı, bozmadan sonra mahkemenin önceki
    kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydı ile vicdani kanaatine göre karar verebileceği öngörülmüştür.
    Somut olayda; yargılamanın sona erdiği duruşmada tefhim olunan hükümde satış bedelinin sadece Cemil Baba"nın veraset ilamındaki oranlar üzerinden dağıtılmasına karar verilmiş, gerekçeli kararda ise satış bedelinin tapu kaydındaki Cemil baba dışındaki müşterek malikler ve ölü paydaş H..U.."un da veraset ilamı dikkate alınmak sureti ile tapu kaydı ve veraset ilamındaki paylar oranında dağıtılmasına karar verilmiş olup, temyiz edilen gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olduğu görülmüştür.
    Mahkemece yapılması gereken iş, hem paylı, hem de elbirliği mülkiyeti halinin bir arada bulunması nedeniyle satış bedelinin tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına karar vermek olmalıdır.
    Kabule göre de; paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden yargılama giderlerinden olan harcın taraflara payları oranında yükletilmesi gerekirken, taşınmazların satış bedeli üzerinden alınacak harcın taraflardan tapu kayıtları ve veraset ilamlarındaki payları oranında tahsiline karar verilmemiş olması doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle; temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 23.06.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.