Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/5236 Esas 2014/13510 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/5236
Karar No: 2014/13510
Karar Tarihi: 12.06.2014

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/5236 Esas 2014/13510 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2014/5236 E.  ,  2014/13510 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bor Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    TARİHİ : 08/10/2013
    NUMARASI : 2010/466-2013/323

    01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 321.maddesinin 2.fıkrasına göre; kararın tefhimi için hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanamadığı ve bu nedenle zorunlu olarak hüküm özetinin tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir. Bu hüküm doğrultusunda, hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte tefhim edilmediği hallerde gerekçeli kararın taraflara tebliği zorunludur (Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın (İkinci Bölüm) 20.03.2014 gün ve 2012/1034 Başvuru sayılı kararı da aynı yöndedir).
    Mahkemece, taraflara tefhim edilen kısa kararda (hüküm özeti) hükmün tüm unsurları yer almakla birlikte kararın gerekçesinin tefhim edilememesi halinde temyiz süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlar. Ancak, hüküm tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edilmiş ise artık hükmün HMK’nın 321/2 maddesine göre usulüne uygun ve eksiksiz bir biçimde tefhim edildiği kabul edilir ve temyiz süresi tefhim tarihinden itibaren başlar. 5521 sayılı Kanun‘un 8.maddesinde yer alan ve temyiz süresinin başlangıcına esas alınan tefhim kavramının “hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklandığı hal“ olarak anlaşılması zorunludur.
    Tarafların, gerekçeli karar tebliğ edilmeden önce, temyiz süre tutum dilekçesi veye gerekçeli temyiz dilekçesi sunmak suretiyle kararı temyiz ettikleri hallerde dahi, kararın gerekçesini dikkate alarak yeni temyiz gerekçelerine dayanmaları mümkün olduğundan, bu gibi hallerde bile gerekçeli kararın taraflara tebliği gerekir.
    Davanın tümden kabulü yada reddi söz konusu olsa bile tarafların kararın gerekçesini temyiz etmekte hukuki yararları bulunabileceğinden, bu gibi durumlarda bile gerekçeli kararın yöntemince taraflara tebliği zorunludur.
    Öte yandan, nisbi harca tabi davalarda, hükmü temyiz eden tarafın temyiz başvuru harcı ile birlikte ilam harcının 1/4"ünü (nispi temyiz karar ve ilam harcı) peşin olarak yatırması gerekir. (10.5.1965 gün ve 1/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı)
    Dosya kapsamından davalı N.. A.. vekilinin nisbi temyiz karar harcını eksik ödediği anlaşılmaktadır.
    Yukarıda yer alan açıklamalar doğrultusunda;
    1.Davalı vekiline eksik harcı ikmal etmesi için HUMK‘un 432. maddesi uyarınca mehil verilmesi, süresi içinde harcın ikmal edilmesi durumunda dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmek, aksi halde ise Mahkemece kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilmek,
    2.Temyiz eden davacı vekili tarafından sunulan sunulan 08/10/2013 havale tarihli temyiz dilekçesinin, HUMK"nun 433. maddesi gereğince davalı vekiline yöntemince tebliğ edilerek, tebligat parçası eklendikten sonra gönderilmek üzere,
    karar verilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 12/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.