Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/1071
Karar No: 2020/2545
Karar Tarihi: 01.06.2020

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/1071 Esas 2020/2545 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Ankara 4. Sulh Ceza Mahkemesi, \"resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan\" suçundan sanığa 1.800 TL adli para cezası ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verdi. Ancak denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmesi nedeniyle mahkeme hükmünün açıklanmasına karar verdi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemi üzerine, dosya incelendi ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu kapsamında idari para cezası yaptırımı gerektiği sonucuna varıldı. Kabul edilen bozulma istemine göre, kararın Kabahatler Kanunu'na göre yeniden yargılama yapmaya gerek kalmaksızın idari para cezası verilmesi gerekiyor.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 206 ve 52/2. maddeleri
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi
- 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 20/1, 20/2-c ve 40/1. maddeleri
11. Ceza Dairesi         2020/1071 E.  ,  2020/2545 K.

    "İçtihat Metni"



    Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 14.11.2019 tarih ve 2019/4031 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 26.02.2020 tarih ve KYB-2019/117950 sayılı ihbarname ile;
    Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan sanık ..."nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 206 ve 52/2. maddeleri gereğince 1.800,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Ankara (Kapatılan) 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 29/02/2012 tarihli ve 2010/2096 esas, 2012/358 sayılı kararının 08/03/2012 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 16/07/2016 tarihinde kasıtlı bir suç işlediğinin ihbarı üzerine, hükmün açıklanmasına ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 206 ve 52/2. maddeleri gereğince 1.800,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Ankara 46. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/11/2018 tarihli ve 2018/560 esas, 2018/155 sayılı kararının;
    "1- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 206. maddesinde düzenlenen "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunun oluşabilmesi için, sanığın açıklamaları üzerine oluşturulan resmi belgenin, bu beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gereklidir. Beyanı alan memur bu beyanın doğruluğunu araştırıp tahkik etmek ve daha sonra edindiği kanaate göre resmi belgeyi düzenlemek durumunda ise, bir başka ifade ile resmi belge sadece sanığın beyanına göre değil de memur tarafından yapılacak inceleme sonucuna göre meydana getirilmekte ise maddede tanımlanan suç oluşmayacaktır. Somut olayda; ihbar üzerine kolluk güçlerince sanığın da içerisinde seyahat etmekte olduğu otobüsün durdurulduğu, kimlik kontrolü yapılmak istendiğinde, herhangi bir kimlik belgesi ibraz edemeyen ve kendisini ...olarak tanıtan sanığın ve yanında bulunan ..."in bagajlarında yapılan aramada uyuşturucu madde ele geçirilmesi sonrası emniyete götürüldükleri, sanığın burada da kendisini ilk olarak ..., daha sonra da İrfan Kara isimleriyle tanıttığı, ancak görevlilerce herhangi belge düzenlenmeksizin gerçek kimlik bilgilerinin tespit edildiği olayda, 5237 sayılı Kanun’un 206. maddesindeki suçun yasal unsurlarının somut olayda oluşmayacağı ve eylemin 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 40/1. maddesi kapsamında idarî para cezası yaptırımını gerektiren kabahat olarak nitelendirilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın mahkûmiyetine karar verilmesinde;
    2- Kabule göre de;
    a- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/11. maddesinde yer alan "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar...." şeklindeki hüküm karşısında; dosya kapsamına göre, karar tarihi itibariyle kayden 01/10/1991 doğumlu olan sanığın yaş tashihi ile doğum tarihinin 01/10/1994 olarak değiştiği, suçun işlendiği 23/08/2010 tarihinde 18 yaşını ikmâl etmediği anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 08/03/2012 tarihinde kesinleştiği, ihbara konu Ankara 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/11/2017 tarihli ve 2016/644 esas, 2017/819 karar sayılı dosyasında ise suç tarihinin 16/07/2016 tarihi olduğu dikkate alındığında, suç ve kesinleşme tarihlerine göre suça sürüklenen çocuk hakkındaki hükmün açıklanmasının koşulları oluşmadığı halde hükmün açıklanmasına karar verilmesinde,
    b- Suçun işlendiği 23/08/2010 tarihinde 15-18 yaş aralığında bulunan sanık hakkında tayin olunan cezadan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31/3. maddesi gereğince indirim yapılmamasında isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
    Dosya incelendi gereği görüşüldü:
    İncelenen dosya içeriğine göre kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki (1) numaralı istem yerinde görüldüğünden, Ankara 46. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 14.11.2018 tarihli 2018/560 Esas ve 2018/155 Karar sayılı ilamının CMK"nin 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40/1. maddesinde öngörülen idari para cezasının miktarına göre, aynı Kanun"un 20/2-c. maddesinde yazılı soruşturma zamanaşımının, eylem tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMK"nin 309/4-d maddesi uyarınca karar verilmesi mümkün olduğundan, Kabahatler Kanunu"nun 24. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, aynı Kanun"un 20/1. maddesi uyarınca sanık hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, kararın niteliğine göre (2) numaralı istemler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na İADESİNE, 01.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.















    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi