2. Ceza Dairesi Esas No: 2020/16494 Karar No: 2020/9215 Karar Tarihi: 23.09.2020
Konut dokunulmazlığını bozma - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/16494 Esas 2020/9215 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanık konut dokunulmazlığını bozma suçundan mahkum edilmiştir. Dosyanın incelenmesi sonucu, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarihte duran zamanaşımının işlemeye başlandığı ve sonraki bir suçtan mahkumiyet kararına kadar devam ettiği belirlenmiştir. Sanık hakkında daha önce verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilmiştir. Ancak, bu karar Daire tarafından bozulmuştur çünkü hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi için yasal bir olanak bulunmamaktadır. Bu nedenle, karar düzeltilerek, hapis cezası adli para cezası üzerinden infaz edilecektir. Sanık tarafından ödenecek adli para cezası 15 eşit taksitte ödenmelidir. Kanun maddeleri olarak 5271 sayılı Kanun’un 231. maddesi ve 5237 sayılı TCK'nın 116/1-4, 62. ve CMUK'nın 326/son maddesi belirtilmiştir.
2. Ceza Dairesi 2020/16494 E. , 2020/9215 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Konut dokunulmazlığını bozma HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 5271 sayılı Kanun’un 231. maddesinin 8. fıkrasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde dava zamanaşımının duracağı ve maddenin 11. fıkrasında, denetim süresi içinde kasten yeni suç işlenmesi halinde mahkemece hükmün açıklanacağı düzenlenmiş olup, duran zamanaşımının, denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleşmesi koşuluyla suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı, dosya kapsamına göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 12/04/2013 tarihi itibariyle duran zamanaşımının kesinleşen sonraki mahkûmiyete konu suçun işlendiği 28/10/2017 günü yeniden işlemeye başladığı belirlenerek yapılan incelemede; Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanık hakkında bozma kararından önce kurulan 18/12/2008 tarihli ilk hükümde hükmolunan 10 ay hapis cezasının TCK’nın 50. maddesi uyarınca 6.000,00 TL adli para cezasına çevrilmesine karar verilmesi ve hükmün sadece sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 16/10/2012 tarihli ve 2011/121 Esas, 2012/43815 Karar sayılı ilamıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarının usulüne uygun olarak değerlendirilmesi gerekçesiyle bozulması karşısında, her ne kadar daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi nedeniyle hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine yasal olanak bulunmamakla birlikte, bozma öncesinde hükmedilen 6.000,00 TL adli para cezasının sanık lehine kazanılmış hak oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 116/1-4, 62. maddeleri uyarınca tayin olunan 10 ay hapis cezasının, CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hak gözetilerek, 6.000,00 TL adli para cezası üzerinden infazının yapılmasına, mahkemenin takdirine göre birer ay ara ile 15 eşit taksit halinde ödenmesine ve hüküm fıkrasından aynı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın çıkartılmasına karar verilmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23/09/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.