8. Hukuk Dairesi 2011/7278 E. , 2012/5104 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katılma ve ziynet alacağı
... ile ... aralarındaki katılma ve ziynet alacağı davasının kabulüne dair ... 7. Aile Mahkemesinden verilen 20.09.2011 gün ve 964/1292 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekilleri dava dilekçelerinde, tarafların 27.12.2001 tarihinde evlendiklerini, ... 6. Aile Mahkemesinde açılan 2007/722 Esas sayılı boşanma davası ile boşandıklarını, Yargıtay denetiminden geçerek onandığını, evlilik sırasında vekil edenine takılan altın ve ziynetlerle, davacıya ait 06 FVB 56 plakalı 2000 model Ford Focus marka otomobil alındığını, ancak aracın davalının ortağı olduğu şirket üzerine tescil edildiğini bundan ayrı ...de 15270 ada 2 sayılı parsel üzerinde bulunan evin yine evlilik sırasında alındığını, davalı üzerinde tapuda kayıtlı bulunduğunu, öte yandan müşterek konuttaki tüm eşyaların da davalı tarafta kaldığını açıklayarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla şimdilik 5.000,00 ve ziynet eşyalarından dolayı 2.000,00 YTL"nin davalıdan yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş, mahkemenin istenen malların değerleri konusunda açıklama istemesi üzerine davacı vekili 09.03.2009 tarihli dilekçesiyle yine fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla istenen 5.000,00 TL’nin 2.000,00 TL"sinin araç, 2.000,00 TL"sinin Anıt İş Merkezinde bulunan ev, 1.000,00 TL"sinin ise, ortaya çıkacak menkul ve gayrimenkul diğer mal varlığına ilişkin bulunduğunu bildirmiş ve aynı dilekçede ziynet eşyalarına ait CD’nin olduğunu, belirtmek suretiyle ev eşyaları ile ziynet eşyalarına ait listeyi aynı dilekçeyle sunmuş, 15.09.2011 tarihli dilekçesiyle ve harcını yatırmak suretiyle 6 nolu bağımsız bölüm (ev) için 87,500,00 TL arttırmak suretiyle toplam 92.500,00 TL, ziynet eşyaları için 5.624,50 TL artırılarak 7.624,50 TL olarak isteğini ıslah etmiş ve bu miktarların hüküm altına alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, söz konusu 6 nolu bağımsız bölümün ayrı yaşadıkları 26.11.2004 tarihinde alındığını, Haziran 2004 tarihinden itibaren ayrı oturduklarını, ayrıca vekil edeninin evlilikten önce var olan 15295 ada 1 sayılı parseldeki 9 nolu bağımsız bölümün 24.11.2004 tarihinde satılması ile elde edilen 90.000,00 TL ile arkadaşı ...’dan borç aldığı 21.000 Dolar eklenerek 26.11.2004 tarihinde şu anda dava konusu yapılan 6 nolu bağımsız bölümün alındığını, aracın şirkete ait olduğunu, davacıyla bir ilgisinin bulunmadığını, ziynet eşyalarının da davacı tarafından evlilikten kısa bir süre sonra annesine bıraktığını ev eşyalarının da eski olduğunu, istiyorsa vekil edeni tarafından kendisine teslim edilebileceğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüyle ev için 92.500,00 TL’nin karar tarihinden itibaren, ziynet eşyaları bakımından 7.624,50 TL’nin ziynet eşyası bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizleriyle birlikte davalı taraftan alınarak davacıya verilmesini, ev eşyalarının ekonomik ömrünü tamamlamış olması nedeniyle buna ilişkin isteğinin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katılma alacağıyla (TMK. m.231, 232, 235 ve 236), ziynet eşyalarından doğan bedelin tahsili isteğine ilişkindir.
Taraflar 27.12.2001 tarihinde evlenmiş, 17.05.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 17.07.2008 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Bu durum karşısında evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2000 tarihine kadar 743 sayılı TKM.nin 170.maddesi uyarınca eşler oranında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 17.05.2005 tarihine kadar 4722 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK. 202, 225 / 2 m.).
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile iddia ve savunma, dinlenen tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde, davalı vekilinin hüküm altına alınan 7.624,00 TL ziynet eşyası bedeline yönelik temyiz itirazları yerinde bulunmadığından reddi ile buna ilişkin hüküm bölümünün ONANMASINA,
Davacı vekili, dava dilekçesinde ev, ziynet eşyası, araç ve sonradan ortaya çıkacak menkul, gayrimenkul taşınmazlara ilişkin olarak istekde bulunmuştur. Dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler ile dinlenen tanık beyanları iddia ve savunma birlikte değerlendirildiğinde, davalının daha önce üzerinde kayıtlı bulunan 15295 ada 1 sayılı parselde bulunan 9 nolu bağımsız bölümü, 26.04.2000 tarihinde üçüncü kişiden satın aldığı ve 24.11.2004 tarihinde satmak suretiyle elde ettiği para (beyana göre 90.000 TL) ile arkadaşı ...’dan düzenledikleri bono karşılığında 21.000 Dolar borç da alınmak suretiyle toplam 120.000 TL"ye şu anda dava konusu yapılan 6 nolu bağımsız bölümün 26.11.2004 tarihinde satın alındığı belirlenmiştir. Saptanan bu durum karşısında davalının aynı zamanda kişisel malından gelen parayı da eve harcadığı anlaşılmaktadır. Ancak, 9 nolu bağımsız bölümün gerçek değerinin ne olduğu konusu üzerinde mahkemece durulmamıştır. Tapu Sicil Müdürlüğünden gelen 15295 ada 1 sayılı parseldeki 9 nolu dublekse ilişkin resmi satış senedinde alım satımın 18.000 TL"ye yapıldığı görülmüştür. Bu bakımdan satışın yapıldığı 24.11.2004 tarihi itibarıyla 9 nolu dubleks konutun gerçek değerinin uzmanı bilirkişiler aracılığıyla saptanıp belirlenmesi ve bu bedelin davalının kişisel malı olduğunun kabulüyle edinilmiş mala sarf edildiğinin kabulü gerekmektedir. Bu taşınmazı sattıktan iki gün sonra da dava konusu evi alması, paranın bu eve harcandığının ve bu durumun hayatın olağan akışına uygun düştüğü açıktır. Bu nedenle, belirlenecek 9 nolu dubleks meskenin gerçek değerinin davalının kişisel malı olması nedeniyle hesaplanacak miktardan düşürülmesi gerekir. Şu halde, mahkemece yapılacak iş, davacı tarafın edinilmiş mallara katılma rejimi kapsamında TMK.nun 231, 232, 235 ve 236 /1. maddesi gereğince katılma alacağının hesaplanması, davalının daha önce sattığı 9 nolu bağımsız bölümün satıldığı tarihteki gerçek değerinin saptanması, belirlenecek katılma alacağından kişisel mal olarak düşürülmesi, dava konusu 6 nolu bağımsız bölümün sürüm değerinin verilecek karar tarihine en yakın tarihte tespit edilecek değerin hesaplamada göz önünde tutulması, 9 nolu bağımsız bölümünden gelen kişisel para düşürüldükten sonra kalan miktarın yarısının katılma alacağı olarak hüküm altına alınması düşünülmelidir.
Bundan ayrı, davalının arkadaşından 24.11.2004 tarihinde düzenledikleri bono karşılığında 21.000 Dolar borç alarak 6 nolu bağımsız bölümün alımına harcadığını bildirmiş ve alacaklı ... 06.10.2009 tarihli yargılama oturumunda borç verdiğini doğrulamış ise de; bu tür bonoların kişiler arasında her zaman düzenlenmesi mümkün olan belgeler olup, buna itibar edilmesinin mümkün bulunmadığının ve davranışın TMK.nun 2. maddesi uyarınca hakkın kötüye kullanılması niteliğinde bulunduğunun kabulü gerekir. Bu bakımdan bonoda yer alan paranın borç veya kişisel mal olarak kabulüne olanak bulunmamaktadır. Mahkemece, bu paranın göz önünde tutulmaması yerindedir.
Davalı vekilinin, sonradan ortaya çıkacak 1.000,00 TL menkul gayrimenkule ilişkin istek ile reddedilen ev eşyaları ve araçla ilgili isteklere yönelik vekalet ücretine dair temyiz itirazlarına gelince, davacı vekilinin istekleri arasında sonradan ortaya çıkacak menkul ve gayrimenkuller için 1.000,00 TL ile istekler arasında yer alan araç bakımından mahkemece, herhangi bir hüküm kurulmadığı belirlenmiştir. Eşya ile ilgili isteğin reddine karar verilmiş ancak reddedilen eşya değeri üzerinden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiştir. Bu bakımdan sonradan ortaya çıkacak menkul, gayri menkuller ve araç bakımından olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulması, reddine karar verilmesi halinde de, eşya değerleriyle birlikte davalı taraf yararına vekalet ücreti bakımından olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiği halde, bu konularda herhangi bir hüküm kurulmaması usule aykırıdır.
Davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca ziynet eşyaları dışında kalan diğer istekler yönünden BOZULMASINA, HUMK.nun 388/4 (HMK. m. 297/ç) ve HUMK.nun 440/I. maddesi gereğince Daire ilamının taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde Yargıtay ilamına karşı karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine ve aşağıda dökümü yazılı 452,90 TL onama harcının peşin harçtan mahsubu ile artan 1034,10 TL’nın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 31.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.