Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/7349
Karar No: 2012/5100
Karar Tarihi: 31.05.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/7349 Esas 2012/5100 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalılar arasındaki tasarrufun iptali ve ipoteğin kaldırılması davasının Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından kısmen kabul edilmesi ve kısmen reddedilmesi üzerine yapılan temyiz başvurusu sonucunda Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, mahkemenin görev yönünden yanlış karar vererek davanın Aile Mahkemesi sıfatıyla sonuçlandırmasının hatalı olduğuna karar vermiştir. Bu nedenle, dava dilekçesinin görev yönünden reddedilmesi ve dosyanın yetkili Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda Borçlar Kanunu'nun genel hükümlerine göre uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri ise şöyle belirtilmiştir: 6100 Sayılı HMK'nın Geçici 3. maddesi, 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi, HUMK'nun 388/4 (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I. maddesi.
8. Hukuk Dairesi         2011/7349 E.  ,  2012/5100 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tasarrufun iptali, ipoteğin kaldırılması

    ... ile ... ve ... aralarındaki tasarrufun iptali, ipoteğin kaldırılması davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinden verilen 17.03.2011 gün ve 424/127 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekilleri taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalıyla davacının 15.01.1987 tarihinde evlendiklerini, Almanya’da 31.10.2005 tarihinde açılan boşanma davasında verilen kabul kararının 09.12.2008 tarihinde kesinleşmesiyle boşandıklarını, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra 02.08.2010 tarihinde 7504 yevmiye numarasıyla davalı tarafından 100.000,00 TL borç karşılığında davalı ... yararına ipotek konulduğunu, bu ipoteğin muvazaalı olarak yapıldığını açıklayarak, davalı ... adına kayıtlı bulunan 422 ada 12 ve 1929 ada 36 parsel sayılı taşınmazlara konulan ipotek işleminin muvazaa nedeniyle iptaline, katkı payı davasıyla sınırlı olmak üzere kaydın terkine, ipotekden doğan borç ilişkisinin davalı ...’in kişisel borcu olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, cevap dilekçesinde, açılan davayı kabul etmediklerini, öncelikle mahkemenin davaya bakmakla görevli olmadığını, davalı ..."nin alacaklı, Hüseyin Tanrıverdi ise borçlu olup, vekil edenine husumet yöneltilemeyeceğini, davacının bu davayı açmaya hakkı bulunmadığını, Medeni Kanunun 241. maddesi uyarınca dava açma hakkının düştüğünü, süre aşımına uğradığını, vekil edeninin davacıyı zarara uğratma ya da muvazaa kastıyla hareket etmediğini, iyi niyetli olduğunu belirtilerek davanın reddine karar verilmesin savunmuştur.
    Mahkemece, "davanın kabulüne ve İzmir 4. Aile Mahkemesinin 2007/342 Esas sayılı katkı payı davasıyla sınırlı olmak üzere 2.8.2006 tarih ve 7504 yevmiye sayılı ipotek kaydının terkinine, diğer isteklerin reddine, tedbirin devamına" karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ile davalı ... ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, dava dilekçesinde sözü edilen taşınmazlara konulan ipoteğin muvazaa nedeniyle iptaline, katkı payı davasıyla sınırlı olmak üzere kaydın terkinine, borç ilişkisinin davalı ...’in borcu olduğunun tespitine ilişkindir.
    Mahkeme, gerekçesinde; "ipotek işleminin yani tasarrufun muvazaa nedeniyle iptali talebinde, esasen genel mahkemeler görevli olup, iş bu dava ise, Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılan Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığını, bu talep yönünden açıklanan nedenle davanın görevden reddine karar verilmesi gerektiğini;" açıklamış ise de, hüküm fıkrasında kendisini görevli sayarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Az yukarıda da açıklandığı üzere, taraflar arasındaki boşanma davasına ilişkin karar 9.12.2008 tarihinde kesinleşmiş olup, boşanma davasının açıldığı, 31.10.2005 tarihinde eşler arasındaki mal rejimi sona ermiştir. Mal rejimi sona erdikten sonra davalı ... adına tapuda kayıtlı bulunan her bir taşınmaz üzerine diğer davalı ... yararına 100.000,00"er TL"lik ipotek konulmuştur. Bu ipoteğin 31.10.2005 tarihinde sona eren mal rejimiyle bir ilgisinin bulunmadığı ve eşler arasında geçerli bulunan mal rejiminden kaynaklanmadığı açıktır. Uyuşmazlığın genel mahkemelerde açılacak bir dava ile Borçlar Kanununun genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekmektedir.
    Dava, her ne kadar, ... Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış ise de, bu mahkemenin davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla baktığı ve davayı sonuçlandırdığı, görülmektedir. Yerel mahkemece de, gerekçesinde görevli olmadığını açıklamış ancak hüküm fıkrasında farklı karar verilmiştir. Bu nedenle, somut olayda Aile Mahkemesi değil Asliye Hukuk Mahkemesi görevli bulunmaktadır.
    Açıklanan nedenlerle, dava dilekçesinin görev yönünden reddine, dava dosyasının görevli ve yetkili ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle ve Aile Mahkemesi sıfatıyla işin esasına girilerek hüküm kurulmuş bulunması doğru değildir.
    Davalı ... ve ... vekilleri ile davacı ... ... temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK. nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK. nun 428. maddesi uyarınca görev yönünden BOZULMASINA, HUMK.nun 388/4 ( HMK. m. 297/ç ) ve HUMK.nun 440/I. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde Yargıtay ilamına karşı karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya ve her bir davalıya (davalılara) ayrı ayrı iadelerine 31.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi