Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2016/30700 Esas 2020/2767 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/30700
Karar No: 2020/2767
Karar Tarihi: 24.02.2020

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2016/30700 Esas 2020/2767 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, bir işçinin iş akdinin davalı işveren tarafından haklı bir neden olmadan feshedilmesi nedeniyle kıdem ve ihbar tazminatı talebiyle açılmıştır. Ayrıca, işçinin kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödenmesi talep edilmiştir. Mahkeme, iş akdinin davalı işveren tarafından haklı bir neden olmaksızın feshedilmesi nedeniyle işçinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığını gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak, yıllık izin sürelerine ait ücretler konusunda bilirkişi raporundaki hesaplama hataları nedeniyle kararın bozulmasına karar verilmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 59. maddesi iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlamaktadır. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü ise işverene aittir.
9. Hukuk Dairesi         2016/30700 E.  ,  2020/2767 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    YARGITAY KARARI

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davalı iş yerinde 16/03/2005 tarihinde görsel sorumsulu olarak çalışmaya başladığını, 04/02/2011 tarihine kadar sürekli hizmet verdiğini, davalı iş yerinde görsel mağaza sorumlusu iken daha alt bir göreve terfi ettirilmek istendiğini, yaptığı fazla mesailerin hafta sonu, dini milli bayram çalışmalarının ücretlerinin ödenmediğini, tüm çalışma dönemi boyunca da maaşının olduğundan düşük gösterildiğini, iş akdine 04/02/2011 tarihinde haksız sebeplerle son verildiğini ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatları ile fazla mesai ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davanın zaman aşımına uğradığını, işveren tarafından davacının bir sebep göstermeden devamsızlığı nedeniyle iş akdine son verildiğini, davacının şirket uhdesinde hiçbir alacağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş akdinin davalı işveren tarafından haklı bir neden olmaksızın tek taraflı olarak feshedilmesi nedeniyle davacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanununun 59 uncu maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
    Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
    Somut uyuşmazlıkta; Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının hak ettiği yıllık ücretli izin süresinin 31 gün olduğu tespit edilmesine rağmen 34 gün üzerinden hesaplama yapılması, yıllık izin ücretine ilişkin hüküm kurulurken davacının ıslah dilekçesi dikkate alınmaksızın ve gerekçesi de açıklanmaksızın sadece dava dilekçesindeki tutara hükmedilmesi ve anılan hüküm fıkrasının sonuna somut olayla ilgisi bulunmayan şekilde “1586,41” rakamı yazılarak infazda tereddüt yaratılması hatalıdır.
    3-Mahkemece, karineye dayalı makul indirim (takdiri indirim) haricinde davacının reddedilen alacak miktarlarının bulunmasına rağmen vekil ile temsil edilen davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi isabetsizdir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.