17. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/15888 Karar No: 2016/9527 Karar Tarihi: 31.10.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/15888 Esas 2016/9527 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2015/15888 E. , 2016/9527 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki zorunlu deprem sigortası poliçesinden doğan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; davacıya ait bağımsız bölümün Van ilinde meydana gelen yıkıcı depremler ile artçı şoklar sonucunda ağır hasar görmesi nedeniyle davalı kurumca düzenlenen zorunlu deprem sigortası poliçesi uyarınca uğranılan zararların tazmini talebinin reddedilmesi üzerine fazlaya ilişin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; poliçe düzenlenmesinden önce meydana gelen ve hasar yapıcı etkisi bulunan depremlerde taşınmazın hasar gördüğünü, geçmiş dönemdeki orta/ağır hasar durumunu kasıtlı bildirmediğini, rizikodan sonra yapılan poliçenin geçersiz olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacının konutuna ilişkin poliçe yaptırdığı sırada konutunun orta hasarlı olduğunu bildiği ve sözleşmenin geçersiz olduğu kanaatine varıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, zorunlu deprem sigorta sözleşmelerinden ... kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir Davacının dava konusu edilen konutunu 06/12/2011 tarihinde davalı kurum nezdinde zorunlu deprem sigortası kapsamında sigortalattığı, 23/10/2011 ve 09/11/2011 tarihlerinde meydana gelen depremlerden sonra davacının konutunun bulunduğu binanın ağır hasar alması nedeniyle yıkımına karar verildiği, davacının ... poliçesine dayalı ... olarak konut bedelini davalı kurumdan talep ettiği, davalı kurumun binanın poliçenin tanzim edilmeden evvel meydana gelen deprem nedeniyle hasar aldığından bahisle ödeme yapmayı reddettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacının poliçe tanzim ettiği tarihte binasının orta hasarlı olduğu, bu şekilde kayıtlara geçtiği, poliçe tanziminden sonra gerçekleşen depremlerle ağır hasarlı olarak yıkım kararı alındığı kabul edilmiş ve davanın reddine karar verilmiştir. Oysaki davacı da sigorta yaptırdığı tarihte binasının hasarlı olduğunu kabul etmiş ve poliçe tanzimi esnasında bunu beyan etmiş ve az hasarlı olduğu hususu derç edilerek poliçe tanzim edilmiştir. Binaların sigortalatılmadan önce hasar durumunun tespiti ile sigorta işlemlerinin yapılıp yapılmayacağı hususunda sorumluluğun basiretli bir tacir gibi davranması gereken davalı kurumda olduğu anlaşılmakla davacının sigortalı taşınmazının bulunduğu yerdeki emsal binaların durumları da gözetilerek, jeoloji ve inşaat mühendisleri ile fen memuru bilirkişilerin oluşturduğu bilirkişi heyetinden taşınmazın rayiç bedelleri üzerinden yeniden yapım bedelleri hesaplanarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 31/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.