19. Ceza Dairesi 2015/10484 E. , 2016/23669 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Katılan temsilcisinin temyiz isteminin incelenmesinde;
02/11/2011 tarihinde yürürlüğe giren 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin (KHK) 6/3. maddesi uyarınca, aynı KHK"nın 5. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında belirtilen usullere göre muhakemat hizmeti temin edilemeyen hallerde adli ve idari davalar ile icra takiplerini yürütmek üzere merkez ve taşra birim amirlerine, anılan KHK"nın 2/1-e maddesinde tanımlanan üst yönetici tarafından temsil yetkisi verilebileceğinin hüküm altına alınmasına göre, dava takip yetkisinin üst yönetici tarafından müdürlük teşkilatı bulunan yerlerde orman işletme müdürüne, şeflik teşkilatı bulunan yerlerde ise orman işletme şefine devredilebileceği, taşra birim amirlerinin bu yetkilerinin devredilmesinin ise anılan KHK tarafından öngörülmediği gözetildiğinde temyiz tarihi itibariyle dava takip yetkisi bulunmayan dava takip memurunun süre tutum niteliğindeki temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-Sanığın temyiz isteminin incelenmesinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun"da öngörülen suç tipine uyduğu anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
Sanığa verilen 10 ay hapis cezasının TCK’nın 50/1-a maddesi uyarınca 300 gün yerine 10 ay adli para cezasına çevrilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca, hükümden “10 ay adli para cezasına çevrilmesine” ilişkin bölümün çıkartılıp, yerine "" 300 gün adli para cezasına çevrilmesine" ibaresi yazılmak suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün, tebliğnameye uygun olarak, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.