20. Hukuk Dairesi 2014/4694 E. , 2014/7574 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, 187 ada 2 parsel numaralı 4867,08 m2 ve 182 ada 1 numaralı 5429,76 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, ham toprak niteliğiyle Hazine adına tesbit edilmişlerdir.
Davacı gerçek kişi, 187 ada 2 ve 182 ada 1 parsel numaralı taşınmazların, Şubat 2007 tarih 1 sıra nolu tapu kaydı uyarınca kendi adına tescilini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, 187 ada 2 nolu parsel yanlışlıkla tapuya tescil edildiğinden, şeklen oluşan tapu kaydının iptali ile davacı oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline; nolu parselle ilgili açılan davanın feragat nedeni ile reddine ve taşınmazın tespit gibi tesciline karar vermiş, davalı Hazine tarafından 187 ada 2 nolu parsel yönünden temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 14.02.2012 tarihli ve 2011/17281 - 2012/1961 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece, öncelikle davacının dayanağı Şubat 2007 tarih 1 numaralı tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ile revizyon gördüğü parsellere ait kadastro tespit tutanağı ile kesinleşenlere ait tapu kayıt örnekleri ile, dava konusu taşınmazın bulunduğu yere ilişkin, 1958 tarihli hava fotoğraflarına uygun olarak düzenlenen memleket haritası, 1974 tarihli memleket haritasının elde edildiği hava fotoğrafları ile düzenlemişse 1990"lı yıllara ait hava fotoğrafları ve memleket haritaları, grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlennen 1/5000 ölçekli kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği komşu parsellerin tesbit tutanak ve dayanak kayıtları ilk oluştuğu günden itibaren getirtilerek dosyaya eklendikten sonra, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman yüksek mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; orman sayılmayan yerlerden olduğunun saptanması halinde, davacının dayanağı Şubat 2007 tarih 1 numaralı tapu kaydının kapsamı komşu parsel kayıtları da uygulanarak belirlenmeli, zilyetlik tanıkları ve tesbit bilirkişileri dinlenilmeli, tüm deliller birlikte değerlendirilip oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmeli" denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, davacının davasının reddine, dava konusu 187 ada 2 parsel sayılı taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve bozma kararına uyularak yapılan inceleme araştırma sonucu, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda; çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu ve davacının kadastro sırasında dayanak Şubat 2007 tarih 1 numaralı tapu kaydı, dava dışı 184 ada 1, 181 ada 1, 183 ada 1, 185 ada 1, 186 ada 1, 187 ada 1, 188 ada 1 ve 173 ada 12 sayılı parsellere revizyon görerek tapu kaydı miktarından daha fazla yerin davacı adına tesciline karar verildiği, dava konusu taşınmazın tapu kaydının miktarı kapsamı dışında kaldığı anlaşılarak, yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 15/09/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.