14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.11.2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 18.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı kurum vekili, 565 ada 10 parsel sayılı taşınmaz üzerinde müvekkilinin 2/4 oranında payının bulunduğunu, kalan 2/4 payın 16.09.2014 tarihinde davalılara satıldığını, müvekkil idarenin önalım hakkının bulunduğunu beyan ederek, dava konusu taşınmazda davalılar adına kayıtlı payların iptali ile davacı kurum adına tescilini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Yargılama aşamasında davacı kurum vekilinin 12.08.2015 tarihli dilekçesi ile davalılar vekilinin 08.09.2015 tarihli dilekçesinde; dava konusu taşınmaz pay satışı ile ilgili tarafların anlaştığı, davayı takip etmeyecekleri ve birbirlerinden vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı beyan edilmiştir.
Mahkemece, davanın muameleden kaldırılmasına karar verildiği tarihten HMK’nın 150/5. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Hüküm, davacı kurum vekili tarafından harç ve artan avans gideri yönünden temyiz edilmiştir.
492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 31. maddesine göre peşin alınan karar ve ilam harcının işin hitamında ödenmesi gerekenden fazla olduğu anlaşılırsa fazlalık istek üzerine geri verilir. 2016 yılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi 1. cümlesine göre de gider avansının kullanılmayan kısmı hükmün kesinleşmesinden sonra davacıya iade edilir. Davacı kurum tarafından yargılama aşamasında 25.11.2014 tarihli sayman mutemet alındısı makbuzuna göre 25,20TL başvuru, 3.533,60TL peşin harcı ile 25.11.2014 tarihli ön büro harçlandırma formu ve tahsilat makbuzuna göre de 190,00TL gider avansı yatırıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece yargılamanın sonunda başvuru harcının mahsubu ile bakiye harç yönünden ile yargılama masrafları için tahsil edilen avans gideri yönünden açıkça bir karar verilmesi gerekirken, bu yönde hüküm kurulmaması doğru görülmemiş ise de, belirtilen hususlar kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK"nın 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı kurum vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm sonucuna yeni bir bent olarak “2- Peşin alınan 3.533,60TL harçtan, 25,20TL harcın mahsubu ile bakiye 3.508,40TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4- Davacının yatırdığı gider avansından hükmün kesinleşmesine müteakip kalan miktarın talep halinde davacıya iadesine,” cümlesinin yazılmak suretiyle düzeltilmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve DEĞİŞTİRİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.