8. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/8019 Karar No: 2012/5084 Karar Tarihi: 31.05.2012
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/8019 Esas 2012/5084 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, davacı vekilinin bir tapusuz taşınmazın müvekkili adına tapuya tescil edilmesi talebiyle açtığı tescil davasını kabul etmiştir. Ancak davalı Hazine vekili, davayı reddetmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir ve yargılama oturumlarına katılmamıştır. Mahkeme, teknik bilirkişi raporuna göre 484,15 m2'lik bir alanın davacı adına tapuya tescil edilmesine karar vermiştir. Ancak davalı Hazine vekili, mahkemenin kararını temyiz etmiştir. Mahkeme, taşınmazın 1955 yılında \"köy boşluğu\" vasfı ile tespit harici bırakıldığını, dolayısıyla taşınmazın kamunun yararlanmasına terk edilmediğini belirtmiştir. Mahkeme, taşınmazın ekonomik amacına uygun bir şekilde 20 yıllık zilyetlikle edinilmesinin mümkün olduğuna dair kayıtlar olduğunu da belirtmiştir. Mahkeme, yerel bilirkişi ve tanıklardan alınan açıklamalara dayanarak, taşınmazın inşaata uygun bir durumda olmadığını ve çam ağaçlarına duyulan ihtiyaç dışında hiçbir ekonomik amaçla kullanılmadığını tespit etmiştir. Bu nedenle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları kabul edilmiş ve mahkeme kararı bozulmuştur. Kararda, HUMK.nun 388/4 ve 440/I maddelerine atıfta bulunulmuştur.
8. Hukuk Dairesi 2011/8019 E. , 2012/5084 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tescil
... ile Hazine ve ... aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Koçarlı Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 28.07.2011 gün ve 17/145 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Vekili dava dilekçesinde; 1968 yılında Çulhalar Köyü tarafından ... ..."e satılan, ölümünden sonra mirasçılarına intikal eden ve mirasçılar arasında yapılan taksimle ... ..."e düşen bir parça tapusuz taşınmazın vekil edeni tarafından satın alındığını açıklayarak müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davalı ... davaya cevap vermemiş ve yargılama oturumlarına iştirak etmemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, 28.03.2011 tarihli teknik bilirkişi raporunda A ve B harfleri ile gösterilen toplam 484,15 m2"lik yerin davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; dava konusu taşınmaz 1955 yılında yapılan tapulama çalışmalarında "köy boşluğu" vasfı ile tespit harici bırakılmıştır. Kural olarak bu niteliği ile tespit harici bırakılan bir taşınmaz kamunun yararlanmasına terk ve tahsis edilmemişse 20 yıllık ekonomik amacına uygun zilyetlikle edinilmesi mümkündür. 25.03.2011 tarihli keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar özet ile ""taşınmazın öncesinde köye ait iken köy tarafından1968 yılında ... ..."e satıldığını, ..."in köy kahvehanesi yapmak amacıyla inşaat temeli açıp, etrafını çevirdiğini ancak üstünü tamamlamadığını, ..."in ölümü ile mirasçılarına intikal eden taşınmazın yapılan taksimde ..."ya isabet ettiğini ve 2003 yılında da davacı tarafından satın alındığını, davacının ..."in inşaat temeli üzerine beton dökerek ev yapmak istediğini, inşaat halindeki alan dışındaki çam ağaçlarının ... ... tarafından dikildiğini, ağaçların kozalaklarının toplandığını"" açıklamışlardır. Yerel bilirkişi ve tanıkların bu açıklaması karşısında, taşınmazın teknik bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen ve üzerinde inşaatçı bilirkişi raporunda natamam bina olduğu belirtilen kısmında 1968 yılından 2003 yılına kadar inşaat temeli açılarak ve taş dökmek dışında bir kullanımın bulunmadığından bu haliyle ekonomik amacına uygun bir zilyetlikten bahsedilemez. Öte yandan teknik bilirkişi raporunda B harfi ile belirtilen yerde, açılmamış sayılmasına karar verilen mahkemenin 2010/172 Esas, 2010/192 Karar sayılı dosyasındaki keşif sonucu temin edilen ziraat mühendisi bilirkişi raporuna göre 12 adet çam ağacının kozalaklarının toplanması şeklindeki kullanımın da ekonomik amacına uygun zilyetlik olduğundan bahsedilemeyeceğinden davanın reddi yerine yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı ...nun Geçici 3. maddesi yollaması ile halen yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire İlamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunabileceğine, 31.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.