Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/4835 Esas 2019/2775 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4835
Karar No: 2019/2775
Karar Tarihi: 09.04.2019

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/4835 Esas 2019/2775 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2018/4835 E.  ,  2019/2775 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R

    Dava, davacının 14/06/1999-17/02/2010 tarihleri arasında geçen ve Kuruma eksik bildirilen sigortalı çalışmalarının tespiti ile sigorta başlangıç tarihinin 14/06/1999 tarihi olarak tespiti istemine ilişkindir.
    Dairemizin bozma ilamına karşı “uyma” kararı verilmek suretiyle yapılan yargılama neticesi Mahkemece, istemin kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir.
    Bozmaya uyulduğu halde,bozma gereklerine yerine getirilmemiştir. 09/05/1960 gün 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozma kararına uyan mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm kurmak zorundadır.
    Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı 6100 sayılı H.M.K. 297 maddesinde belirtilmiştir. Hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
    İmzalı bordrolar davacı çalışmalarının işyerinde otuz günün altında geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise, eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Başka bir anlatımla, yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemez. Dairemizin, giderek Yargıtay"ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır. Davalı işveren tarafından bir kısım ücret bordroları ibraz edilmiştir. Bu bordroların çoğunluğunun imzalı olduğu görülmüştür. Davalı tarafından imzalı ücret bordrosu ibraz edilen, ancak davacı tarafından aksi yazılı delil sunulamayan süreler yönünden ücret bordrolarında bildirilen sürelerden daha fazlasını tespit etmek mümkün değildir. Ayrıca, davacı ve davalı tarafın yıllık ara verme tarihlerine ilişkin beyanları çelişkili olduğu halde çelişki giderilerek davacının yılın hangi aylarında çalışmasına ara verdiği netleştirilmeden karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Yapılacak iş, işverenin resmi kayıtlarına geçmiş bordrolu tanıkları tespit ederek dinlemek, tanık beyanları ile yetinilmediği, adreslerine ulaşılamadığı hallerde komşu işyerleri sahipleri veya bu işyerlerinin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlarının beyanlarına başvurmak, yıllık ara verme tarihlerini netleştirmek, imzalı ücret bordrolarında yer alan hizmet gün sayısını davacı tarafından imzanın inkar edilip edilmemesine göre ( aksi halde imza incelemesi yaptırmak) dikkate almak, sonucuna göre infaza elverişli şekilde hüküm kurmaktan ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.