12. Hukuk Dairesi 2015/26798 E. , 2016/3218 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu yasal beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yaptığı başvurusunda, takip dayanağı senet altındaki imzanın borçlu şirket yetkililerine ait olmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep etmiş, mahkemece; gider avansı yatırılmadığı gerekçesiyle talebin usulden reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK"nun 114/g maddesinde gider avansı, dava şartı olarak düzenlenmiştir. Aynı Kanun"un 115/2. maddesine göre; “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” Aynı Kanun"un 120. maddesinde ise; “Davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması hâlinde, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir” düzenlemesi yer almaktadır.
Mahkemece gider avansının eksik olduğunun anlaşılması halinde, tamamlattırılması için HMK"nun 120/2. maddesi gereğince verilecek iki haftalık kesin süre ile birlikte gider avansının nelerden ibaret olduğu net olarak belirlenmeli ve tarafa avansın yatırılmamasının hukuki sonuçları konusunda uyarı yapılmalıdır. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmezse ancak o takdirde dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmelidir.
Somut olayda, itiraz dilekçesi ekinde sunulan dekonta göre, 150 TL tutarındaki paranın...havalesi ile mahkemeye gönderildiği, tensip tutanağının birinci maddesi ile de gider avansının yatırıldığı anlaşıldığından mahkemece dava dilekçesinin kabulüne karar verildiği, 10.3.2015 tarihli celsede ise, borçlu vekilinin, gider avansını yatırmış oldukları, ancak iade edilmiş olması halinde tekrar yatıracaklarını beyan etmesi üzerine, mahkemece (2) numaralı ara kararı ile; "davacı vekilince posta havalesi ile gönderilen avansın iade edilmiş olması durumunda, mahkeme veznesine 150 TL yatırması için iki hafta süre verilmesine" karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, başlangıçta borçlunun gider avansını yatırdığı ve fakat..."den iade edildiği anlaşıldığına göre; HMK"nun 120/2. maddesi gereğince gider avansını yatırmak üzere borçluya HMK"nun 94. maddesine uygun süre verilerek sonucuna göre karar vermek gerekirken, borçluya kesin süre verilmeksizin ve avansın "gider" avansı olduğu belirtilmeksizin yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/02/2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
(M)
Üye ..."in Karşı Oy Yazısı :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu İcra ve İflas Kanunu"nda bir hüküm olmayan hallerde ancak, İcra ve İflas Kanunu"nda açıkca gönderme olması (İİK 50, 68/a4 vb.) veya bu Kanun"un özel veya genel hükümlerine aykırı olmaması halinde uygulanabilir.
Gider avansı HMK"nun 120. maddesinde düzenlenmiş olup anılan madde Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun Yazılı Yargılama Usulü ile ilgili hükümleri arasında yer almaktadır. HMK 322. maddesi, "Bu Kanun ve diğer kanunlarda basit yargılama usulü hakkında hüküm bulunmayan hallerde, yazılı yargılama usulüne ilişkin hükümler uygulanır." hükmü gereğince gider avansını düzenleyen HMK 120. maddesi hükmü basit yargılama usulüne tabi davalarda da uygulanmaktadır. İİK"nun 16 ve devamı maddelerinde düzenlenen şikayet HMK 118. maddesinde düzenlenen dava niteliğinde olmayıp İcra ve İflas Hukukuna özgü bir kanun yoludur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun ve Dairemizin şikayet dilekçesinin HMK119. maddesindeki şartları taşımasının zorunlu olmadığı, karşı tarafın yazılı veya hiç gösterilmemesinin sonuca etkisinin bulunmadığına yönelik süreklilik kazanan kararları bulunmaktadır (HGK"nun 17/10/2012, 2012/12-368 E.-2012/775 K., 12. H.D."nin 04/03/2013, 2012/31220 E. - 2013/7095 K.; 12. H.D."nin 06/05/2013, 2013/8640 E. - 2013/17276 K.). Ayrıca gider avansının şikayetler ve itirazlarda uygulanması için İcra ve İflas Kanunu"nun 15. maddesinde ve diğer maddelerinde bir düzenleme bulunmamaktadır.
Gider avansının icra mahkemelerinde görülen dava niteliğinde olmayan itiraz ve şikayetlerde uygulama yerinin bulunmadığı bu konuda Tebligat Kanunu "nun uygulanması gerektiği yönündeki görüşe katılmaktayım (Kuru, Baki İcra ve İflas Hukuk El Kitabı, Ankara 2013, s. 104, 276, 337, 715, 778, 943, 1042).
İcra ve İflas Kanunu"nun 18. maddesinin 1. fıkrasında şikayetlerde basit yargılama usulünün uygulanacağı belirtilmiş, 2. fıkrada ise duruşma yapılmasına gerek görülen hallerde taraflar gelmeseler bile gereken kararın verileceği öngörülmüştür. Bu hüküm şikayete özgü özel bir usul hükmüdür. Şikayetlerde gider avansının kesin sürede yatmaması nedeniyle
HMK"nun 114/1-g ve 115/2. maddelerine göre usulden reddinin kabulü bu hükmün uygulanmasını ortadan kaldırmaktadır.
Hukuk Muhakemeleri Yönetmeliği"nin 45. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun gider avans tarifesinin 4. maddesinde gider avansı, delil avansını da kapsayacak şekilde düzenlenmiştir. Oysa gider avansı ile HMK 324 maddede düzenlenen delil avansının hüküm ve sonuçları farklıdır. Gider avansı alınmasının sonucu davanın açılmamış sayılması (HMK 114 ve 120. maddeleri) iken, delil avansı yatırılmamasının sonucu ise sadece avansı yatırılmayan delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılmasıdır. Çoğu şikayet, keşif bilirkişi ve tanık gibi delillere gerek olmaksızın icra mahkemelerince icra dosyasının incelemesi ile karara bağlanabilmektedir. Bu tür şikayetler için şikayetin başında gider avansı adı altında keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi giderlerin şikayetçiden alınması HMK 120. maddesi gereçesinde yer alan "davaların gecikmesinin önüne geçilmesi" amacına da hizmet etmeyeceği düşüncesindeyim.
Bu konuda Tebligat Kanunu"nun 5 ve 34/II. madde hükümleri uygulanmalıdır. Şöyle ki; şikayet eden, şikayet dilekçesinin karşı tarafa tebliği giderini, şikayetin duruşmalı incelenmesine karar verilirse, duruşma davatiyesi giderini peşin ödemek durumundadır. Aksi halde şikayetçi, şikayetinden vazgeçmiş sayılır. İcra mahkemesi şikayetin incelenmesi sırasında keşif ve bilirkişi incelemesine veya tanık dinlenmesine karar verilirse delil avansı istemeli, süresinde delil ikamesi avansı yatırılmazsa, avansı yatırılmayan delil dışındaki delillere göre şikayet konusunda bir karar verilmelidir.
Somut olayda borçlu, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte takip dayanağı senet altındaki imzaya icra mahkemesinde itiraz ettiği, mahkemece 10.03.2015 tarihli duruşmada, davacı vekilince posta havalesi ile gönderilen avansın iade edilmesi durumunda mahkeme veznesine 150 TL yatırılması için iki hafta süre verildiği, 09.06.2015 tarihli duruşmada "davanın gider avansı yatırılmaış olması nedeniyle usulden reddine" karar verildiği görülmektedir.
İcra mahkemelerine yapılan imza itirazı HMK 118. maddesinde düzenlenen dava niteliğinde olmayıp İcra ve İflas Hukuku"na özgü bir kanun yolu olduğundan HMK 120 maddesinde düzenlenen gider avansı yatırılmadığı gerekçesi ile itirazın usulden reddi kararı isabetsiz olup kararın bu gerekçe ile bozulması gerekirken yazılı gerekçe ile bozulması yönündeki Dairemiz çoğunluk görüşüne katılamamaktayım. 09/02/2016