17. Hukuk Dairesi 2014/12662 E. , 2016/9509 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresinden sonra temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın yaptığı kazada, araçta yolcu olarak bulunan davacının ağır şekilde yaralanıp sakat kaldığını, kaza nedeniyle işgücü kaybına uğrayan davacının maddi zararından davalının sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 10.000,00 TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 07.10.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 55.274,03 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, kazaya karışan aracın trafik sigortacısı olduklarını, zarardan poliçe limitiyle sınırlı ve sigortalının kusuru oranında sorumlu olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 55.274,03 TL. işgücü kaybı tazminatının dava tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; 18.04.2014 tarihli "tashih şerhi" ile tazminatın 10.000,00 TL"lik kısmına dava tarihinden, bakiyesine ıslah tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine şeklinde hüküm tashih edilmiş; tashih edilmiş olan hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 6098 sayılı TBK"nun 54. maddesi (eski BK md. 46) gereğince, çalışma gücünün kısmen kaybı nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
...
Mahkemece verilen 04.02.2014 tarihli kararın, 18.04.2014 tarihinde, faiz başlangıç tarihi yönünden tashih edilmesinden sonra, tashih şerhini de içeren karar örneği, davacı vekiline 21.04.2014 tarihinde tebliğ edildiği halde; tashih edilmiş mahkeme kararıyla ilgili temyiz dilekçesinin, davacı vekili tarafından, HUMK"nun 432. maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra verildiği ve temyiz defterine kaydedildiği görülmektedir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceğinden, davacı vekilince süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden REDDİNE; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 31/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.