Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2011/13068 Esas 2012/1370 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi ve alacak

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye-alacak davasına dair karar, davalı ... ... San. ve Tic.A.Ş. ve davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, temerrüt nedeniyle tahliye ve kira alacağının tahsiline ilişkindir. Mahkemece kiralananın tahliyesine, kira alacağının kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere taşınmazın tapu kaydına göre tarafların paylı mülkiyet hükümlerine göre malik olduklarına, kira bedelleri ödenmediğine göre, davacı vekilinin tüm,davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalı vekilinin tahliyeye ilişkin temyiz itirazlarına gelince:
Hükme esas alınan 15.9.2007 başlangıç tarihli ve süresiz kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede kiralanan yerin ... ... İlçesinde bulunan ... ada ... parsel nolu, 7.336 m2 lik musakkaf olmayan taşınmazın 60/100 hissesine tekabül eden kısım olduğu belirtilmiştir. Kiralananın tapu kaydında davacı şirketin 60/100, davalı şirketin ise 40/100 oranında paylı mülkiyet hükümlerine göre paydaş oldukları anlaşılmaktadır. Davacı şirket 15.6.2009 keşide ve 17.6.2009 tebliğ tarihli ihtarla ödenmeyen 2008 Kasım-2009 Mayıs aylar kirasının ödenmesini istemiştir. İhtara konu aylar kira bedelinin ödenmediği ve temerrüt olgusunun gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Bir paydaşın diger bir paydaşla kira sözleşmesi yapması kendi payını kiraya vermesi mümkündür. Bunu yasaklayan bir yasa hükmü yoktur. Paydaşın payını diğer bir paydaşa kiraya verse de paydaş kiracı hakkında tahliye davası açması mümkün değildir. Zira kiracı paydaşı paydaşlığı nedeniyle kiralanandan çıkarma olanağı yoktur. Ancak temerrüt, iki haklı ihtar ve akte aykırılık nedenleriyle tahliye davası açılır ve tahliye nedenleri de sabit olursa, sadece taraflar arasındaki sözleşmenin feshine karar verilmesi gerekir. Bu durumda mahkemece sözleşmenin feshi ile yetinilmesi gerekirken taşınmazdan tahliyeye karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda bir nolu bentte yazılı nedenle alacağa ilişkin kısmının ONANMASINA, 2 nolu bentte yazılı nedenle tahliyeye yönelik hüküm kısmının BOZULMASINA, istek halinde bozulan kısım için peşin alınan temyiz harcının temyiz eden davalıya, onanan kısım için aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya iadesine, 06.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.