9. Hukuk Dairesi 2015/24322 E. , 2015/26833 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, kötüniyet tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş akdinin siyasi nedenlerle feshedildiğini, iş akdinin feshedilme nedeninin maddi sebepler ve belediyenin borçları olarak gösterilmesine rağmen yeni işçi alımı yapıldığını ileri sürerek kıdem, ihbar ile kötüniyet tazminatları, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının iş akdinin 5620 sayılı Yasa gereği geçici işçilerin 5 ay 29 gün çalıştırılabileceği öngörüldüğünden feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlara ve bilirkişi raporuna dayanılarak davalı tarafça davacının iş akdinin 5620 sayılı Yasa gereğince feshedildiği savunulmuş ise de ilgili yasanın 21.04.2007 tarihinde yayınlandığı, 21.04.2007 tarihinden itibaren iş akdinin 6 ay içinde, en geç 20.10.2007 tarihinde feshedilmesi gerektiği, oysa davacının iş akdinin 24.06.2009 tarihinde feshedildiği, 5620 sayılı Yasanın feshe gerekçe olamayacağını, bu nedenle davacının kıdem ve ihbar tazminatı haklarının bulunduğu, davalı işyerinde davacının iş akdinin feshedildiği tarih itibariyle çalışan işçi sayısı itibariyle davacının iş güvencesi kapsamında olmadığı, dinlenen tanıklarca davacının iş akdine siyasi uyuşmazlıklar nedeni ile sendikal gerekçe gösterilerek son verildiğinin beyan edildiği, bu nedenle davacının kötüniyet tazminatına hak kazanacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı avukatı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dosya kapsamından davacının sendika üyesi olduğuna ve dayanışma aidatı ödediğine ilişkin herhangi bir delil yoktur. Dairemizin geri çevirme kararı sonrasında gelen belgelerden davalı belediye ile sendika arasında dava konusu dönemi kapsayan TİS imzalanmadığı tespit edilmekle bilirkişi raporunun TİS ne göre hesap yapan seçeneğin hükme esas alınması hatalıdır.
3-Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkide kötüniyet tazminatının koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
Belirsiz süreli iş sözleşmesinin taraflarca ihbar öneli tanınmak suretiyle ya da ihbar tazminatı ödenerek her zaman feshi mümkün ise de, bu hakkın da her hak gibi Medenî Kanunun 2 nci maddesi uyarınca dürüstlük ve objektif iyiniyet kurallarına uygun biçimde kullanılması gerekir. Aksi takdirde fesih hakkının kötüye kullanılmış olduğundan söz edilir.
Fesih hakkını kötüye kullanan işveren, 4857 sayılı İş Kanununun 17 nci maddesi uyarınca, bildirim sürelerine ait ücretin üç katı tutarında tazminat ödemek zorundadır. Bahsi geçen tazminata uygulamada kötüniyet tazminatı denilmektedir.
Kötüniyet tazminatına hak kazanma koşulları ve tazminat miktarının hesaplanması açısından, 4857 sayılı Yasada önemli değişiklikler öngörülmüştür. Yasanın 17 nci maddesinin altıncı fıkrasının açık hükmü gereğince, iş güvencesi kapsamında olan işçiler yönünden kötüniyet tazminatına hak kazanılması mümkün değildir.
1475 sayılı Yasada, “işçinin sendikaya üye olması, şikâyete başvurması” gibi sebepler ileri sürülerek iş sözleşmesinin sonlandırılması, kötüniyetin varlığı açısından örnekseme biçiminde sayıldığı halde, 4857 sayılı Yasada genel anlamda fesih hakkının kötüye kullanılmasından söz edilmiştir. Maddenin gerekçesinde de belirtildiği üzere, işçinin işvereni şikâyet etmesi, aleyhine dava açması veya tanıklık yapması nedenlerine bağlı fesihlerin kötüniyete dayandığı kabul edilmelidir.
Tazminat miktarının belirlenmesi de Yasa ile açıklığa kavuşturulmuş, “kötüniyet tazminatının” ihbar önellerine ait ücretin üç katı tutarında olacağı belirtilmiş ve ayrıca ihbar tazminatının da ödeneceği hüküm altına alınmıştır.
Yasanın 17 nci maddesinin son fıkrasındaki düzenleme kötüniyet tazminatını da kapsamakta olup, bu tazminatın hesabında da işçiye ücreti dışında sağlanmış para veya para ile ölçülebilir menfaatler dikkate alınmalıdır.
Somut olayda; davacı tanıkları .. ve ... belediye yönetimi değiştikten sonra davacının iş akdinin sendika üyesi olması nedeniyle feshedildiğini beyan etmiştir. Davacının açtığı işe iade davasının davalı işyerinde 30’dan az işçi bulunduğu gerekçesiyle reddedildiği ve kararın kesinleştiği tespit edilmektedir. Mahkemece davacı ve davacı tanıkları ile aynı dönemde iş akitlerinin feshedildiği belirtilen işçilerin sendika üyesi olup olmadıkları araştırılarak sonucuna göre davacının kötüniyet tazminatı talebinin değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır.
4-Davacının fazla mesai ve genel tatil alacakları tanık beyanlarına göre belirlenmiş ise de davalı işyeri resmi bir kurumdur. Davacının ilaçlama, dolgu ve hafriyat çalışmalarına katılıp katılmadığına ilişkin varsa davalı belediyeden görev emirlerinin getirtilmesi, makam şoförlüğüne atandığı tarihin tam olarak tespiti ile bu tarihten sonra her ay Ankara’ya 2 kez gidip gitmediği, her hafta 1 kez Antalya’ya gidip gitmediği gerekirse davalı işyerinde kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak belirlenip, davacının fazla mesai ve genel tatil çalışması olup olmadığının değerlendirilmesi gerekirken belirtilen hususlar araştırılmadan karar verilmesi hatalıdır.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.