1. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/12819 Karar No: 2013/13946
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/12819 Esas 2013/13946 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Perşembe Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davada, elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazda sonradan inşaa edilen bir çatı katının arsa payının tescili istenmiştir. Mahkeme, çatı katının mülkiyetinin zeminin mülkiyetine tabi olduğunu ve yasal olarak müstakil olarak kullanılan bölüm veya katlarda bağımsız mülkiyet oluşturulmasına yasal olanak olmadığını belirtmiştir. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiği hükmedilmiştir. Kararda, Türk Medeni Kanunu'nun 719. ve 718. maddeleri ile 684. maddesine atıfta bulunulmuştur. Bu kanun maddeleri, taşınmazların mülkiyeti ve yatay/dikey mülkiyet kapsamlarını belirlemektedir.
1. Hukuk Dairesi 2013/12819 E. , 2013/13946 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : PERŞEMBE SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/02/2012 NUMARASI : 2011/230-2012/55
Yanlar arasında görülen arsa payının düzeltilmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava; elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazda, sonradan inşaa edilen "çatı katının" arsa paylı olarak tescili istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden toplanan delillerden; tarafların elbirliği halinde malik oldukları dava konusu 143 ada, 3 parsel sayılı taşınmazda kat irtifakı ve kat mülkiyetinin kurulu olmadığı, zemin ve 3 normal kattan oluşan bir yapının yer aldığı, binaya sonradan inşaa edilen çatı katın davacıya aidiyeti konusunda kesinleşmiş mahkeme ilamı bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı dava dilekçesinde; çekişmeli taşınmazdaki "çatı katının" Perşembe Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/11/2009 tarih, 2009/131 Esas, 2009/422 Karar sayılı ve 23/02/2010 kesinleşme tarihli mahkeme ilamı ile mülkiyetinin kendisine aidiyetinin tespitine karar verildiği halde üzerinde kat irtifakı ve kat mülkiyeti kurulu olmadığından arsa paylı olarak adına tescil edilemediğini ileri sürerek üç normal katla birlikte çatı katını da kapsayacak şekilde arsa payı verilmesi ve çatı katını arsa paylı olarak adına tescili isteği ile eldeki davayı açmıştır. Hemen belirtilmelidir ki; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 719. maddesi taşınmazların yatay mülkiyet kapsamını belirlerken 718. maddesi hükmü ile de dikey mülkiyet kapsamı belirlenmiştir. Diğer yandan, yasal ayrıcalıkların dışında ayrılmaz parçanın (mütemmim cüz"ün) mülkiyeti ve buna bağlı olarak tasarruf hakkı üzerinde bulunduğu arzın mülkiyetine bağlıdır. Bu husus Türk Medeni Kanunun 684. maddesinde açıkça vurgulanmıştır. Bu düzenlemeler karşısında; üzerinde 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulmamış bir binanın mülkiyetinin TMK.nun 684. maddesi gereğince zeminin mülkiyetine tabi olacağından müstakil olarak kullanılan bölüm veya katlarda bağımsız mülkiyet oluşturulmasına yasal olanak yoktur. Gerçekten de; hukukumuzda çifte mülkiyet kabul edilmemiş olup taşınmaz üzerindeki her türlü muhdesat ve yapılar arzın mülkiyetine tabidir. Başka bir değişle bütünleyici parça niteliğindedir. Bu nedenle, binadaki belli bir bölümün bir tarafa aidiyeti ile onun adına tescili ayrık durumlar hariç (Kat Mülkiyeti Kanunu) yasal açıdan mümkün değildir. Ancak sonradan inşa edilen bölüm veya kat bakımından koşulların varlığı halinde bedel talep edilebileceği kuşkusuzdur. Kaldı ki; somut olayda taraflar arasında görülen ve çekişme konusu taşınmazdaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine ilişkin kesinleşen ilamda "çatı katına ilişkin yapı bedelinin" zemine ilişkin mülkiyet değerinden ayrı değerlendirmeye tabi tutulduğu görülmektedir. Hal böyle olunca, tarafların çekişme konusu ana taşınmaz ve üzerindeki muhdesat bakımından elbirliği halinde malik oldukları gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.