Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1566
Karar No: 2016/5216
Karar Tarihi: 26.04.2016

Nitelikli dolandırıcılık - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2016/1566 Esas 2016/5216 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanıkların iştirak halinde özel belgede sahtecilik ve teşebbüs aşamasında kalan kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçlarını işledikleri iddiasıyla yargılandıkları belirtiliyor. Sanık bir kişinin atılı dolandırıcılık suçunu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak delillerin elde edilemediği, bu sebeple beraat kararı verildiği ifade ediliyor. Sanık diğer bir kişi hakkında ise özel belgede sahtecilik suçundan beraat kararı verilirken, nitelikli dolandırıcılık suçundan 3 yıl hapis ve 6.000 TL adli para cezası verildiği belirtiliyor. Kararda, sanığın sahte dekontta yapılan tahrifatın ilk bakışta fark edilebilecek nitelikte olması sebebiyle atılı dolandırıcılık suçunda hile unsurunun gerçekleşmemesi nedeniyle beraat kararı verilmesi gerektiği ancak dosya kapsamına uygun olmayan yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararı verildiği belirtiliyor. Ayrıca sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanması gerektiği ancak bu hususun göz ardı edildiği ifade ediliyor. Kanun maddelerine gelince, sanığın nitelikli dolandırıcılık suçundan cezalandırılmasında TCK'nın 158/1-e, 35, 52/2, 52/4, 53 maddeleri gösteriliyor. Sahte dekonttaki miktarın haksız menfaati belli olduğu durumlarda ceza tayininde TCK'nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentleri, 52. madde, 61. madde ve 52/2. madde hükümleri esas alınması gerektiği belirtiliyor.
23. Ceza Dairesi         2016/1566 E.  ,  2016/5216 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından beraat,
    Sanık ... hakkında özel belgede sahtecilik suçundan beraat,
    Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan TCK"nın 158/1-e, 35, 52/2, 52/4, 53 maddeleri gereğince 3 yıl hapis ve 6.000 TL adli para cezası

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanık ..."in iş takipçiliği yaptığı ve diğer sanık ... ile uzaktan akraba oldukları, sanık ..."ün yurtdışında çalıştığı dönemlere ilişkin emeklilik işlemleri için katılan kuruma yurtdışı hizmet borçlanma talebi ile ilgili işlemleri yapması için sanık ..."e vekalet verdiği, sanık ..."in de emeklilik işlemleri için sanık ..."ten 24.000 TL kadar para aldığı, sonrasında sanık ..."ün işlemlerin uzaması üzerine sanık ..."i azlederek kuruma başvurup yatırılan 7.234,35 TL parayı geri alarak emeklilik işlemlerinden vazgeçtiği, ancak sanık ..."e ödediği para miktarının, geri aldığı para miktarının üzerinde olması sebebiyle dosyasında bulunan Halk Bankasına ait 16/09/2004 tarih ve 914601 nolu 21.528.000 TL bedelli dekont fotokopisine göre kurumdan alacağının daha fazla olduğunu zannederek yatırdığı bu paranın da iadesini talep ettiği, katılan kurum tarafından yapılan araştırmada fotokopisi sunulan dekontun sahte olduğunun, dekont aslının başka bir şahsa ait olduğunun tespit edildiği, bu suretle sanıkların iştirak halinde özel belgede sahtecilik ve teşebbüs aşamasında kalan kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçlarını işledikleri iddia olunan somut olayda;
    1- Sanık ... hakkında özel belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından, sanık ... hakkında ise özel belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Sahte dekontunun aslının mevcut olmadığı, fotokopisi üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde üzerinde yapılan tahrifatın ilk bakışta anlaşılması nedeniyle aldatma kabiliyetinin bulunmamasının tespiti nedenleriyle unsurları itibariyle oluşmayan sahtecilik suçundan verilen beraat kararında; ayrıca sanık ..."ün atılı dolandırıcılık suçunu işlediğine dair cezalandırılabilmesi için her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan kurum vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
    2- Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    a-Sanığın ..."e yönelik dolandırıcılık eylemi hakkında açılmış bir dava bulunmadığı için bu konuda zamanaşımı süresince dava açılması mümkün görülmekle, sanığın katılan kuruma karşı gerçekleştirdiği dolandırıcılığa teşebbüs suçu yönünden yapılan incelemede;
    Sahte dekontta yapılan tahrifatın ilk bakışta fark edilebilecek nitelikte olması, ayrıca kurum görevlileri tarafından basit bir araştırma ile durumun tespit edilebildiği hususları dikkate alındığında atılı dolandırıcılık suçunun hile unsurunun gerçekleşmemesi nedeniyle beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden dosya kapsamına uygun olmayan yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
    Kabule göre de;
    b-Sahte dekonttaki miktarın 21.528.000 TL olduğu gözönüne alındığında, 5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde belirtilen nitelikli hallerde suçtan elde edilen haksız menfaati belli ise; TCK"nın 52. madde hükmü de gözetilmek sureti ile haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde temel adli para cezası aynı Kanun"un 61. maddesi uyarınca gün olarak belirlenerek artırım ve indirimler gün üzerinden yapıldıktan sonra, ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı 52/2. madde hükmü gereğince 20-100 TL arasında takdir edilecek miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerekirken, hükümde temel gün adli para cezasının 400 gün olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini,
    c-Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında TCK"nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan kurum vekili ve sanık ..."in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26/04/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi