Hırsızlık - işyeri dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2011/34292 Esas 2013/4864 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2011/34292
Karar No: 2013/4864
Karar Tarihi: 04.03.2013

Hırsızlık - işyeri dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2011/34292 Esas 2013/4864 Karar Sayılı İlamı

Özet:

2011 yılında Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği bir hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçuyla ilgili karar temyiz edildi. Bir kişi mağazada cep telefonu, para ve tişört çalmıştı ve suçun diğer kişi tarafından satın alındığı ortaya çıktı. İlk kişi mahkum edildi, fakat ikinci kişi suça doğrudan katılmadığı için suçun niteliği değiştirildi ve 5237 sayılı TCK'nın 37/1. maddesi yerine 39/2-c. maddesi uygulandı. Ancak, sanığın o zamanlar 18 yaşından küçük olması dikkate alınmadı ve adli para cezası hapis cezasına çevrilemedi. Bu nedenle karar bozuldu ve hükmün TCK'nın 50/6. maddesine göre düzeltilerek onaylanması gerektiği belirtildi. Kararda belirtilen kanun maddeleri 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 37/1. ve 39/2-c. maddeleri ile 5320 Sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ve CMUK'un 322. maddesidir.
(Kapatılan)13. Ceza Dairesi         2011/34292 E.  ,  2013/4864 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    I-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyizin incelenmesinde;
    Uyap ortamında sanığın tutukluluk bilgilerinin incelenmesinde karar tarihi olan 19.12.2008 günü sanığın cezaevinde bulunmadığı anlaşıldığından, yine sanık ...’in, arkadaşı diğer sanık ... ile beraber mağdurun çalıştığı fırından cep telefonu, cebinde 8 TL para bulunan pantolon ile tişörtü çaldıktan sonra güvenlik kamera kayıtlarından tesbit edilip yakalandıklarında cep telefonunu sattığı yeri söyleyip, telefonun suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan beraat eden ...’dan ele geçirilmesini sağladıkları anlaşılmış ise de; cep telefonunu satın alan ...’ın zararının giderilmediği, dolayısı ile sanıkların haksız kazanç elde etmesi ve etkin pişmanlık şartlarının bulunmaması nedeniyle tebliğnamedeki (1 ve 2 nolu) bozma isteyen düşünceler benimsenmemiştir.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ... müdafiinin temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,
    II-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyizin incelenmesine gelince;
    Uyap ortamında sanığın tutukluluk bilgilerinin incelenmesinde karar tarihi olan 19.12.2008 günü sanığın cezaevinde bulunmadığı anlaşıldığından; yine sanık ...’ın, arkadaşı diğer sanık ... ile beraber mağdurun çalıştığı fırından cep telefonu, cebinde 8 TL para bulunan pantolon ile tişörtü çaldıktan sonra güvenlik kamera kayıtlarından tesbit edilip yakalandıklarında cep telefonunu sattığı yeri söyleyip, telefonun suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan beraat eden ...’dan ele geçirilmesini sağladıkları anlaşılmış ise de; cep telefonunu satın alan ...’ın zararının giderilmediği, dolayısı ile sanıkların haksız kazanç elde etmesi ve etkin pişmanlık şartlarının bulunmaması nedeniyle; dosya içeriğine, toplanan kanıtlara ve oluşa uygun kabule göre, sanık ...’ın suça doğrudan katıldığı gözetilmeyerek, hakkında 5237 sayılı TCK"nın 37/1. maddesi yerine, 39/2-c. maddesi ile uygulama yapılması karşı temyiz olmadığından tebliğnamedeki (1-2 ve 3 nolu) bozma isteyen düşünceler benimsenmemiştir.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Suç tarihi itibariyle henüz 18 yaşından küçük olan sanık hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, 5275 sayılı Kanunun 106/4 maddesi gereğince hapis cezasına dönüştürülemeyeceğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 Sayılı Kanunun 8/1. maddesi yollamasıyla CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hükümden “TCK’nın 50/6. maddesinin uygulanmasına” ilişkin bölümün çıkartılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.