2. Ceza Dairesi 2020/10084 E. , 2020/9205 K.
"İçtihat Metni" Hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından sanık ..."nın mahkumiyetine ilişkin Banaz Asliye Ceza Mahkemesinin 03/07/2013 tarihli ve 2013/70 E., 2013/200 K. sayılı ilamının sanık ... tarafından temyizi üzerine Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 20/04/2016 gün ve 2014/27842 E. ve 2016/7603 K. sayılı ilamı ile sanık hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA karar verilip, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, sanık ... hakkında hırsızlık suçu yönünden 2. Ceza Dairesinin anılan düzeltilerek onama kararının KALDIRILMASI ile “müşteki ..."ın 26/04/2013 tarihli duruşmada alınan beyanında köpeklerinden birini sanık ...’ın iade ettiğini, diğer köpeği sanık ...’ın getirerek evin altına atıp gittiğine dair beyanda bulunduğu, bu beyan ile zararın sanıklarca giderildiğinin anlaşılması karşısında, zararın sanık ... tarafından kısmen karşılandığının kabul edilmesi durumunda sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına müştekinin rızasının bulunup bulunmadığının sorularak sonucuna göre sanık ..."ın hukuki durumunu tayininin gerektiği gözetilmemesi ve eylemin TCK"nun 142/1-b. maddesinde düzenlenen suçu oluşturmasına rağmen yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunması nedeniyle sanık ... hakkındaki hırsızlık suçundan kurulan hükmün BOZULMASINA’’ yönelik 05/02/2020 gün, 2020/9014 sayılı itirazı üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesinin 6352 sayılı Kanun’un 99. maddesi ile eklenen 3. fıkrası uyarınca yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05/02/2020 gün, 2020/9014 sayılı itirazının KABULÜNE, Dairemizin 20/04/2016 gün ve 2014/27842 E. ve 2016/7603 K. sayılı kararının, hırsızlık suçu yönünden KALDIRILMASINA karar verilerek yapılan incelemede;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Dosya içerisindeki olay yeri krokisi ve olay yeri fotoğraflarının bulunduğu CD’nin incelenmesinden sanığın, müştekiye ait ikametin bitişiğinde bulunan ve eklenti niteliğindeki ağıldan suça konu av köpeklerini çalması şeklindeki eyleminin TCK"nın suç tarihinde yürürlükte bulunan 142/1-b. maddesinde tanımlanan suçu oluşturduğu gözetilmeden, aynı Kanun"un 141/1. maddesi ile uygulama yapılması,
2- Müşteki ..., sanık ... ve hakkında beraat kararı verilen temyiz dışı diğer sanık ...’in aşamalarda alınan ifadelerine göre, olaydan sonra sanık ...’ın müştekiye ait av köpeklerinden birini 31/01/2013 günü geceleyin müştekinin evinin avlusuna bıraktığı, müştekinin diğer av köpeğini ise temyiz dışı sanık ...’in 01/02/2013 tarihinde müştekiye iade ettiği, sanık ...’in soruşturma aşamasında alınan ifadesindeki suça konu av köpeğini sanık ...’dan 550,00 TL karşılığında satın alma hususunda anlaştıklarını ancak öncelikle köpeği avda deneyeceğinden sanık ...’a herhangi bir para vermediğine dair beyanı da nazara alınarak, çalınan iki köpeğin de soruşturma aşamasında müştekiye iadesinin sağladığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 168/1. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Banaz Asliye Ceza Mahkemesinin 13/07/2011 tarihli, 2011/18 Esas, 2011/146 Karar sayılı, 09/09/2011 kesinleşme tarihli ve kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçundan hükmolunan 6 ay hapis cezasına ilişkin ilamının tekerrüre esas alınması, diğer kararların ise tekerrüre esas olmadığı nazara alınmadan birden fazla ilamın gösterilmesi suretiyle infazda tereddüte neden olunması,
4- Mükerrir sanık hakkında, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, infazı kısıtlar biçimde sanık hakkında üç yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde ceza miktarı yönünden 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, bozma kararının sanığın hükümlü olarak bulunduğu hükmün bozulmasına ilişkin olması ve cezaevinde kaldığı süre de dikkate alınarak sanığın hırsızlık suçundan TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü değilse derhal salıverilmesine, 23/09/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.