7. Ceza Dairesi Esas No: 2014/13520 Karar No: 2016/1103 Karar Tarihi: 26.01.2016
Petrol kaçakçılığı - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2014/13520 Esas 2016/1103 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Çaldıran Asliye Ceza Mahkemesi, sanık hakkında petrol kaçakçılığı suçundan hapis cezası vermiştir. Ancak, sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılması talebi reddedilmiştir. Mahkeme, sanığın samimi ve inandırıcı bir şekilde pişmanlık duymadığını ve yeniden suç işlemeyeceği konusunda olumlu kanaat oluşmadığını belirtmiştir. Kararda, CMK’nın 231/6 maddesi uyarınca olay nedeniyle ortaya çıkan kamu zararının giderilmediği ifade edilerek, bozma nedeni yapılmamıştır. Ancak, TCK’nin 51. maddesi uyarınca hapis cezasının ertelenmemesi yönündeki kararının yetersiz ve denetime olanak vermeyecek şekilde gerekçelendirildiği belirtilmiştir. Ayrıca, TCK’nin 53. maddesinin bazı bölümlerinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle, madde yeniden değerlendirilmelidir. Kararda, TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrası gereği, sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmesine karar verilmesi gerektiği, ancak bu hak ve yetkilerden cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulduğu ifade edilmiştir. Kararda geçen kanun maddeler
7. Ceza Dairesi 2014/13520 E. , 2016/1103 K. "İçtihat Metni"
Tebliğname No : 7 - 2012/225070 MAHKEMESİ : Çaldıran Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 22/09/2011 NUMARASI : 2009/398 (E) ve 2011/305 (K) SUÇ : Petrol kaçakçılığı
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair karar verilirken “dosyaya ve mahkememiz gözlemine yansıyan samimi ve inandırıcı biçimdeki pişmanlığı anlaşılmadığından, yörede sigara ve akaryakıt kaçakçılığının geçim kaynağı haline gelecek derecede yaygın oluşu da gözetilerek, aynı zamanda cezanın caydırıcı ve önleyici etkisini sanık üzerinde göstermesi gerekliliğinin yanı sıra adaletin gerçek anlamda bu şekilde tecelli edeceği düşünülerek , yeniden suç işlemeyeceği yönünde olumlu kanaat oluşmadığından ” şeklinde yasal olmayan gerekçeler gösterilmiş ise de, sanık tarafından CMK 231/6 maddesine göre olay nedeniyle ortaya çıkan kamu zararı giderilmediğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. 1-5237 saylı TCK"nın 51. madesindeki şartlar gözetilmeden "dosyaya ve mahkememiz gözlemine yansıyan samimi ve inandırıcı biçimdeki pişmanlığı bulunmadığından ” şeklindeki yasal olmayan ve denetime olanak vermeyecek şekilde yetersiz gerekçe ile hapis cezasının ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi, 2-24.11.2015 günlü 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1.fıkrasının (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmesine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.